bildiğim her şeyden şüpheli
gördüğümden hep endişeli
bakma sen benim "ben bunları biliyorum" ayaklarıma
sürdürmem yiğitliğe bok ezelden, bilirsin
sırtımdaki kambur görünmesin diye öyle bir dik dururum ki
çıkarsalar er meydanına
gören der ki, vay arkadaş bu ne gurur!
...
92'de bir tüplü televizyonumuz vardı
Bir gün bir amca gelip içini açtı
ne heyecan ama be!
işte, dedim
şimdi çıkacak içinden şirinler
diğer bilumum küçük insancıklar
işte öyle açıp baksalar içimi...
böyle mi kurur insanın içi dertten
vay arkadaş, bu ne gurur!
bak gençliğime leke sürdürmemek için dik tuttuğum sırtım, omuzlarım
nasıl eziliyor içim yokluğunda
bak nasıl taş döküyor için gitme diye
atlar ayakta ölürdü sahi
hep bir omurga meselesi şu gençlik
vay arkadaş, bu ne gurur!
dökemediğim her yaş gözüme sapanla vurur
"dik tut kuyruğu kızım, bunlar hep döner ileride seni bulur"
gördün mü, yazamıyor demeyesiniz diye kafiyeye de çaldı sözlerim
ama yani hakikaten be kardeşim, bu ne gurur!
#ZNK
mocan
2021-02-20T10:55:52+03:00iyidir iyi. doğru ve tadı olan bir deneme, ellerine sağlık :)