Baskısı tükenmiş bir kitabı ucuza mal etmiş bir gülüşün vardı senin

Sabahın yedisinde gibi cıvıl cıvıl neşen

Kıyıya vurmuş balıkları birer birer yurduna bırakan ellerin vardı

Bir kuşun yuvası dağılmışsa

Senin merhametine şahit olan çalılar

Toparlanır kenetlenirdi yeniden

birbirine

Mağrur bir duruşun vardı

israil askerine taş atan Filistinli bir çocuk gibi

Sessizliğin vardı

Koca bir mezarlığı seyahate çıkarırdı insanı

Bakışların teğet geçince yüzünü insanın

Baktığın yerlerin izi dururdu suretinde

Gözyaşların vardı

bozuk bir musluk gibi zamansız akan

Dudak bükmenin bir ağırlığı vardı

Seni sevenin belini büken

Yokluğun vardı sonra

Varlığın kadar

Hangisi daha çoktu bilemiyordu insan