Sesim öyle hırıltılı,

Anlaşılmaz biçimle.

Geçiştirip kafamdaki sesleri dinliyorum.


Bir soluğun hakkımda anlatmaya çalıştıkları bayağı olmuş düşünceler.

Eziyor sesimi bu anlaşılmazlık,

Bilemediğim şeyler duymak istiyorum her solukta

Beni bildiklerimle teselli ediyorlar.

Esintisiz bir havanın duruluğunu anlatıyorlar bana,

Tepkisizliğim sorun oluyor,

Anlam veremezken duyduklarıma.


Yokladığım sözlerimi son kez var gücümle seriyorum gün yüzüne

bir otomobil gibi gelip geçiyor.

Suratlarındaki belirsizliği sorgulamıyorum bile,

çünkü beni anlarken bile dinlemiyorlar.


Ve

yoğun bir sesle doluyor zihnim

Birleştirmeye çalıştığım devrik birkaç cümle

Kavrıyor bedenimi.

yudumladığım çayın ağırlığını hissediyorum boğazımda

Bu ağırlığın hazzı yüzümden aşikar

Dileniyorum anlaşılmaya


Ve

Suskunluğumun zarafeti

Tüm hislerimi nadasa bırakırken

Hiçbir ereğe karşı koymuyorum

Bu bayağı düşünceler konuşulurken hakkımda aforoz ediyorum kendi kendimi

Baş aşağı yatmışım da kafama kan toplanmış gibi

Duyduğum sesleri tekrarlıyorum

Yerine oturan cümleleri düşündükçe.

Tanrı'm!..

Beni en çok anlayan bile, bana ne kadar uzak.