Güneş dağların arkasına sığındığında

Ve heybetini ayın sessizliğine bıraktığında

Işıklar sönüp mumlar yandığında

Anlarsın belki beni


Güz gelip ağaçlar sarardığında

Düşen her ölü yaprakla hatırlarsın belki beni

Belki de hiç aklına gelmem, unutulmuş bir pazar gecesi gibi

Uzun, sessiz ve yalnız kalmış kara sokaklar gibi unutursun beni


Olur ya belki hatırlarsın beni uykuna ramak kala

Yeşil gözlerin, derin sessizliğe gömülmeden önce

Olur da hatırlarsın ya beni huysuz günlerimle

Değişebileceğimi umut ederken hüsrana uğrayışını


Belki hatırlarsın bir müzik çaldığında beni

Ya da gece yarısı yalnız şarap içtiğinde

Hayal edersin, durgun ve yorulmuş gözlerinle

Yemek sonrası açtığımız şarapla dans ederken bizi


Hani olur da birden aklına gelirim geçtiğimiz sokaklardan yürürken

Başını kaldıramazsın ve silinmiş adımlarımızı yoklarsın geçmişte

Geçmişte kaldı hepsi ve umut ediyorum ki anlarsın belki beni

Sahipsiz kalmış bir köpek gibi hasretini çektiğimi