İçimde derin bir umutsuzluk var her şeye karşı. Sonun sonsuzluğu gibi bir şey. Mutlu veya mutsuz diyemiyorum şu an kendime. Her şeye aynı mesafedeyim. Kendime veya dışarıdan geçen herhangi birine aynı uzaklıktayım. Kendime nasıl bu kadar uzak kalabiliyorum hala şaşkınım. Kimseyi suçlamıyorum fakat kendim de dahil olmak üzere herkes bir yönden suçlu. Suçladığım kendimi suçluyorum sonra. Suçladığım halimi suçladığım için suçluyorum. İçimde döngüsel bir suçlama ve azarlama hali mevcut. Anlayamıyorum gerçekten. Bir kulübe ve orman istediğim şey şu anda. İnanın tek bir insan istemiyorum. Bir köpekten farkım olmasın istiyorum şu anda. Düşünmek, sorgulamak, anlamlandırmak veya herhangi bir iletişim kurmak zorunda kalmak istemiyorum. Kendimle bile konuşmak istemiyorum ama beynimde yüzen bu düşüncelere son vermek istiyorum, biraz olsun nefeslensin ruhum istiyorum. Bir simülasyonun içine zorla sokulmuşum gibi geliyor. Çok yapay geliyor şu an dünya. En yakınımdaki insandan tutun da en uzağımdaki, hayatımda yalnızca bir kere rast geldiğim insana kadar hiçbir ilgim yok. Duygularımı mı kaybettim? Onu da bilmiyorum. Bir tarafım şefkat mi göstersen kendine diyor. Devam ediyor sonra, "Şu an kötü bir an, bunda sorun yok. Sorunun olması sorun değil." Bazen yok olmak istiyorum, ölmek değil. Bir kadın veya bir erkek, bir hayvan veya bir bitki, bir tek hücreli veya yaşayan herhangi bir varlık olmak istemiyorum. Tek istediğim yok olmak. O simülasyonun içinden çıkaracak bir varlık istiyorum. Anlıyor musun?