Yaşanmışlıklarım var benim; herkesin biraz yaşadığı, herkesin biraz yalnız kaldığı ve aslında her zaman yalnız kalacakları gibi.
Ruhumu gerçekle yapaylığın arasındaki o ince çizgide kaybettim. Kimisi ruhunu arafta kaybederken ben yaşanmışlıklarımda kaybettim. Tanrı affeder mi ruhumu kaybettiğim için, suçlar mı beni? Oysa üzerime yağan yağmurun altında titrerken damlaların arasında ruhumu bulacağımı umdum.
Umut ne çirkin, ne acımasızmış meğer.
Ruhumu kaybettiğim o gece bedenimi de kaybedeceğimi nereden bilebilirdim ki?
Üşüyorum, hissediyor musun?