Senin kırdığın yerden,

Tomurcuk vermedim bir başkasına...

Dudaklarımda kızılcık şerbeti,

Sustum,bekledim...

İstesem kapını çalabilirdim,

Gelebilirdim sana,

Gelmek,beklemekten kolaydı...

Beklemeyi seçtim,

Yalnız bir ardıç ağacı gibi,

Her mevsim,

Dalıma konarsın umudu ile...

Bin yıllık bir dua'ya durdum,

Her gün batımında,

Çatlamış dudaklarım da

Bir akşam kızıllığı...

Oysa;

Senin seyr-ü seferinde,

Ben yoktum...

Sen;bulutlar üzerinde,

Bir simyacı,

Elinde renkli boyalar,

Her dokunduğun ağaç yeşile çalıyordu...

Ben ise;

Bir ardıç ağacı...

Kuru dallarım suya hasret,

Sana hasret...