bir ekmek parçası

bir de sofra hatrı

gün kurusu iner dizlerimize 

üstümüzde bin yılın garezi 

bir kavgaya tutuşur

vurulur, vurur

belki kalkarız 

sanma dönmeyince yüzümüzü

sende söner güneşler

ah gönlümün Kâbe'si

çocuk yanımın sesi

sor...

ne zaman yolculuğumuz aya

ki -zaman mecbur kapitalistsek 

gözlerinden de vazgeçmedik ya