Heyhat! Heyhat! Heyhat! Ölen de kimdir bilinmez mi
Bir garip yolcunun ümitleri öldü bilinmez mi
Yaşamın uçsuz bucaksız bozkırında bu gece ağlayan kim
Hayali kaybolan yetim öksüzde kaldı bilinmez mi
Kıvır kıvır saçlara dolanıp boğulan bir adam gördüm
Boğulduğu saçları nasıl sevmişti bilinmez mi
Toprak gibi masum gözlerine bile gömülmedi
Celladı olan o gözlere sevgisi hiç bilinmez mi
Ölü bir adam bu sözleri nasıl söyledi merak ettim
Ölen bedendir, aşk ve ruh ölmez bu da bilinmez mi
Biten sevdalar gördüm bu uzun yolculukta
Biten sevda değil, biten biziz bilinmez mi
Bir buhurdana dönen sineler gördüm
Yanan misk değil yürektir bilinmez mi
Çok güzel bir ölüm gördüm düşümde
Azrail sevgili gibi gelmişti bilinmez mi
Karanlığı aydınlatan bir ateş gördüm bin fersahtan
yanan ateş değil, yanan aşıktır bilinmez mi
Parça parça olan bir ceset gördüm feryatlar içinde
Parçalayan kılıç değil dildir bilinmez mi
Aşk öldü, sevda öldü, aşık öldü elimle gömdüm toprağa
Toprak kabul etmedi ağır geldi aşk bilinmez mi
Hatırası ile yalnız kalan bir adam gördüm gözyaşlarımda
Gözyaşları ile boğulan onlarca aşık bilinmez mi
Kor ateşe eliyle dokunan bir adam gördüm hatalar içinde
Dokunduğu ateş, hataları ile ölen aşkıdır bilinmez mi
Bir daha doğar mı aşk güneş misali gönüllere bilinmez lakin
Küllerinden doğan zümrüdüanka hiç bilinmez mi