Biz ayrı zamanların çocuklarıyız canım. Kimsenin anlayamayacağı bir

aşkın

Tam ortasında, çaresizce debelenen

Ve özlemin ağır yüküyle

Sımsıkı sarılan iki aptalız. Olmayacak bir rüyayı öpüyoruz dudaklarından,

Teninin tuzuyla sevişiyorum,

Akşam denizlerinde deli deli,

Kıyılara konmuş küçücük odalara saklıyoruz sırrımızı,

Denizler örtüyor sevişmelerimizi,

Gözlerimiz kapalı,

Hiç doğmayacak çocuklarımıza,

Ninniler söylüyor, okşuyoruz saçını başını bebeklerin.


Ayaklarım ah ayaklarım,

Bunca yoldan yorulmamış da

Çaresizliğin nasırlarıyla dolmuş tabanlarım,

Aramız bozuk değil,

Aramız yok anladığım.

Boşlukta sallanıyor aşkımız,

İçimde bir şeyler deliriyor,

İçimde bir şeyler deliniyor,

Deliren ve delinen çaysız sabahlar,

Zeytinsiz sofralar gibi.

Seni kovan akşamlarda,

Çareler çareler arıyorum.

Yüzüne bir bakış atmak,

Sonra koklamak, koklamak ah,

Uyanan gözlerine kirpiklerine,

Dudaklarımı sürmek için.


Hasreti anlatıyorum

Anlıyor musun canım?

İmkansızı yazıyorum

Ayrı zamanların çocuklarıyız biz,

Ayrı gökyüzü,

Ayrı gök,

Ayrı yüz,

Başka yüzyılların,

Kapalı kapılarından,

Tünellerin karanlık acımazlığına uzanıp uzanıp

Başka sabahlara uyanıyoruz.

Ben acele eden bebekler gibi doğmak için:

"Bana çok geciktin" diye ağlarken

Sen:

"Beni beklemedin" diye söylenirken

Geçip gidemiyoruz,

Sen her dönüşünde,

Daha sıkı,

Daha fazla,

Kopar şu ipi inceldiği yerden canım,

Başka zamanlarda çiçek açmışsak, 

Aynı güneşe denk gelmemişsek,

Kopar inceldiği yerden ipi.


Yasak aşk odalarında,

Güneşin başı dönerken

Beklemeler ah o beklemeler,

Bir sigara dumanında düşüncelerim hasretim,

İçimi kanattılar,

Biliyorsun iyi değilim,

Dar kısa bir sokağa bakıp dururken

Beyaz keten bir perdenin ardından,

Bekleyişler yorgun,

Perde yorgun,

Perde kirli.


Çenesi düşük bir aşk bizimki canım,

Sır tutmaz,

Ve anladım,

Kuş uçmaz kervan geçmez yalnızlığımızdan,

Seni kendi yerime koydurup

Haklı çıkarken ben,

Sen beni koyacak yer bulamamışken

"Kopar bu ipi inceldiği yerden" diyorum,

Bitsin bu kavga,

Gereksiz küslük bu aşka,

Vazgeçelim bu sevdadan,

Bırak okunsun şiirlerim,

Biliyorum,

Sana şiir yazmaktan vazgeçtiğim gün,

Okunacaklar,

Ve bilmelisin canım,

İki kalbim olsaydı eğer,

İkisiyle de severdim seni.

Sen,

Bir noktasın,

Her arzumun sonuna,

Kendiliğinden gelip konmaya çok hevesli.