bana şehrin vurulduğu oluyor bazı vakitler

size olmuyor mu

kanalizasyon ve telaş geçerken neşenizden

dalıp dalıp gidemeyişinizden

bir şehir sancıyan yerleriyle

sırtınıza vurulmuyor mu


bana şehrin vurulduğu oluyor ya bazı vakitler

adımı saklamak geliyor hüviyetimden

bir el bombası olup patlamak istiyorum

elimi tutmayan elimi tanımayan ellerde

şehir düşüyor şehir vuruluyor bileklerime

gitmek mazın bir tebessüm olarak

dudaklarımda kalıyor


size şehrin vurulduğu olmuyor mu

fısıldamıyor mu içinizdeki hayvan

modası geçti artık insanın

ayaklarınızda karıncavari acabalar ya olursalar

ellerinizde diri ellerinizde erk bir kaygı

kendinize kırdırmıyor mu sizi


şehir vuruluyor bana

aşkımdan kavgamdan ve onurumdan

gökyüzü ağır geliyor göğsüme

bir kez olsun ben

ben vursam şu şehri diyorum


hata yapmak

siyah bir kurşun gibi

beni kendine çekiyor