Aslında sen de haklıydın, seni de anlamam lazımdı. Ben küçük bir sahil kasabasında kıyıya vurmuş ufak bir kayık, sen ise durdurulması imkânsız azgın sulara sahip bir okyanus. Oysa ben çılgınca hayaller peşindeydim, sense tüm çılgınlıkları durgunlaştırma. Ve ben kendimi bilmeden bir maceraya atıldım, paylaştım sana olan duygularımı çılgın dalgalarınla. O çılgın dalgalarda boğulacağımı bile bile... Ama bazen çılgınlık yapmak gerekmez miydi bu hayatta, ne pahasına olursa olsun yılmamak inandıklarından. Hep içimde bir umut barındırdım. Beni severse boğmaz diye ama olmadı, başaramadım. Senin çılgın dalgalarının arasında tutunamadım, görmedin bile beni ve sonunda beni de gömdün derinliklere, kalbinin en anlamsız yerlerine...