acı bir sırdaştır, mezedir

uzaklaştığında şiirin çakısıyla kanatacağım


gaddar bir sert duruştur, yakarışıma yanıtın

bir ceylanla göz göze gelip gövdesinden vuracağım


dolunay tepede ve aydınlık 

tümör gibi içimizde duran plağı çeviren


dua eder gibi açtığımız ellerimiz

aslında başka ellere uzak diye yakarır


okul çıkışında gömleğimi dışarı saldım

gözükmesin diye jilet yarası kendi kanımı içtim


ağzından çaldığım sahte bir sesi

sahte bir sesle tekrardan seslendirdim


inanan yoktu

av mevsiminde silahımı şakağıma dayadım

diz çöktüm

kendimi gömdüm


çöldeki kumu kim taşır ki şimdi

aynadaki yüzümü, içimdeki ölüm arzusunu

ne kalacak geriye?


suyun şifasına kim kanar

suyla sırdaş bir şey kana zerk olmadıkça


özgürlük dedikleri bu muydu?

tepeden aşağısı sadece yükseklik

manzara atlamakla kazanılıyor


parçalara ayırıp yeniden birleştirip kelimeleri

tesir edilecek ruhlar arıyor cümleler

bulamıyor


yaz ayazı nasıl olur bilirsin

en sevdiğin örgü kazağın sırdaşındır o sırada

başka kimse yok inan ki


istemiyorum dedin de neyi istememiştin

konu bensem hem fikirdik, ben daha eskiden istemiyorum bu yüzü


bir sigara yakmış içerlenmiştim 

lakin geçmesini istemeyecek kadar büyük acımı sevmiştim

ne diyordunuz buna siz insanlar

mazoşizm mi?


deşdiklerime sadığım, yalan söylemem

tütsümü hep kendime tuttum, silahımı da öyle


inanan yoktu,

av mevsiminde silahını şakağıma dayadım

yaz ayazı nasıl olur bilirsin

bilmelisin


geçtiğimiz kapının ardında bulduğumuz bu şey

hiç bir etin parçası değil, farklı bir şey bu azalmak


pikabın iğnesi bir boşluğu döndürüyor

ve buna ölümün sesi diyor

çınlama bu yalnızca


bulduğum inanç kendi kovuğuna yetmiyor

doyurucu değil bu sıkı sıkıya inandığımız yalan silsilesi


bir gülü koklayıp

vazoda öldürmek için gün sayıyordu



sözlüklerde yeni tanrılar arayıp duruyordu, durdu

bunu yapmak zorunda kalıştı


romantik olsundu

kendi mezarında yıllardır sakladığı şarapla gömüldü


kızışıp, kızıp, kızarıp bir şeyler olacaktı apansız

oldu 

pahalıya patladı inan ki

inanan yoktu

av mevsiminde kendimi servis ettim toprağa

afiyet olsun