Avareliğin kalkanı
kalkınca üzerinden
kuytu bir şehircik köşesinde
ve yahut dinmez bir gürültü, peşinde.
Özgürken
ve boynunda tasman varken
bahşedilen avareliğin sırtında yük.
Fazlasını bilmeyen sen, kambur amele
duanda, şükranla yerin adı.
Çukurun dibinde,
düşümde özgürlüğün adı
dilimde özgürlüğün tadı
çürümüş, kokmuş bir ruhun
işlemez bedenin sahibi ben
evvelsinde avareliğin
eğik ve kamburken
attım ve sattım yükümü
gecesinde özgürlüğümün
tüy gibi hafifken
tavuğu bile rakip tanımazken
ve bir ruhbandan bile dürüstken
gördüm ki
göğün adı yerin adı
göğün tadı yerin tadı.