Zamanın göreceliğine ektim tohumlarımı Aysel  

Güneşe bakacak filizleri 

Kökleri yayılacak bedenimin ekinokslarına 

Eşitleyecek bütün benliğimi 

Bir ceket alıp çıkacağım  

Ayazda örteceğim üstünü çitlerden atlayıp 

Gölgesindeki sadelikte arıtacağım hasırdan akşamları 


Zamanın göreceliğine ektim tohumlarımı Aysel  

Güneşe bakacak filizleri 

Asma yapraklarının perdeye yansıması olmayacak 

Güneşin hışırtısı kalmayacak tepelerinde

Ben bugünün hakkını dileneceğim kararan semadan 

Alfabedeki sevgisizlikle büyüttüğüm harfi çıkaracağım 

İyilikler damıtacağım gördüğüm bütün inançsızlıklara 


Zamanın göreceliğine ektim tohumlarımı Aysel  

Güneşe bakacak filizleri 

Ayın ışığı vuracak kayın ağacından yapılma masaya

Nerde duracağını bilmeyecek sesim,

Ben yanıma çekeceğim bütün tonlarını maviliklerin. 

İç geçirmekle kapanmıyor meseleler

Hangi vakit esiyor kasığımı tekmeleyen rüzgar? 

Her nefeste eksik doluyor bu şehrin kumlu havası ciğerlerime,

Arkasından tavanı çatlak gökyüzünden 

yağmur başlıyor 

Ahşap iskemleye değen damlalardan duyulmuyor o ses, 

“Kurtaracağım seni.” demiyor 


Zamanın göreceliğine ektim tohumlarımı Aysel 

Güneşe bakacak filizleri 

Ben de anneannemden kalan eskitme şamdana ateşini vereceğim 

Duracak öylece kehribar sessizliğiyle yaktığım ateş

Sessizlik dört duvar arasından kulaklarıma süzülecek. 

Doldurduğum şarabın tadı gelecek dudaklarından 

Bu boş uğultunun ateşi sevmeyecek beni


Zamanın göreceliğine ektim tohumlarımı Aysel  

Güneşe bakacak filizleri 

Akşamüstü serpileceğim denizin meltemiyle 

Yasemininle soluk alacağım,  

dünya yemişinle. 

Soluğu geldikçe ters düşeceğiz yarınların serinliğiyle

Acı bir nefesle ellerini ısıtacağım.

O zaman cesaretim olacak bütün sevgisizlikleri sırtlamaya.  


Zamanın göreceliğine ektim tohumlarımı Aysel 

Güneşe bakacak filizleri 

Gözlerimi kapamadan umut edemezsem, Yeşilleriyle hasret gideremezsem 

Kuşluk vakti ellerine küser bahahırın ılıklığı 

Kimden miras bilmediğim köstekli saat bilir

Dünlerin yarınlarıma sığınamayışını 


Zamanın göreceliğine ektim tohumlarımı Aysel  

Güneşe bakacak filizleri 

Teninin efsununu almış filizlerde neden aranmaz 

Güneş doğudan yanaşmazmış dünyaya bazen 

Ağır bir yük bırakırmış omuzlarıma

“Taşıyabilirim!”diye haykırmıştım yeni sulanan zamana 

Kendimi avutmuşum 

Zaman bir tik tak sesinden ibaretmiş Aysel 

Her zaman yeşertmezmiş tohumları