Müjgan
@mujganbusngn
hissediyor olmanın kamburu sırtımdayken geçemem sulanmamış nehri,
ne yapsam sevdiremedim sana bu evi
kiraz çayı demledim
çayın sıcağını, tadını sevemedin
sıra bana geldi
çayın sevilmemelerine dahil oldum
mevsimleri...
bu bir savunma değil Tartini
üzerimdeki kan lekelerinin sırrı bulanık
gençliğimi fısıldıyorken çaylak bir yara
ertelenmiş bir ötenazi gibi
ayın boğum...
kuşanırdım o kalabalığın karşısında
kuşanırdım yarım ağızla söylediğim sevdamı
kuşanırdım tutsaydın
bir ucundan sen tutsaydın bu isyanın
yıkardım kal...
statik dengede duran bir rastantılığa bu kadar inanç
izafi bir karamsarlık, utanç verici
üzerine basmalı kayan yıldız zırvalıklarının
ki nar kabuğunun ...
her perşembe bir arkadaş ediniyorum
tütsülenmiş zamanlardan
simetrik olmayan bir vazo perspektifimi zorluyor
kaldırımda basmamaya özen gösterdiğim çizg...
tanrı gider
tanrı gitmeleri hep vardır
senin işin bu mu diye sorsan ona
tanrı tanrılığını yapar
ki dargın bir cesetin dumanı üstendir, bahuru
herkes...
gölgesi sıra gelen kefenin
tabaktaki tek lokma gibi almaya niyetlenilmeyen kendi ruhu ve içindeki çıkmazı
bedeninin topraklarındaki anız isi, yakmıyor mu ...
Vakitsiz bağrıma gelen kasılmalar
Harmanlanmış duruyor pasajdaki kanserin adı
Göğsümden boğazıma inip çıkan bir od oluyor
Arzuladığı gayretsiz us siray...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok