sekiz defa taradım saçlarımı

inceldi kahkaham serdim güneşe  

ahit bir anlamda yaralarımla  

gençliğimi her defasında 

ellerime dökülürken görüyorum 

hissetmenin kamburu sırtımdayken 

ve geçememişken sulanmamış nehri  

yazık diyor 

yazık etmişsin kendine 


gecenin yarım asırlık kaçınganlığı 

hissedemiyorum 

göğsümü parçalayan elleri  

hissedemiyorum 

sarhoş olmayı ve güneşle sarartmayı kendimi 

o sokağı, boydan boya akşam sefasını 

hissedemiyorum 

yalnızlık aidiyeti bu karanlıklar 

ölüm ve özgürlük sayıklıyorum arafta

zamanın elleri boğazımda 

tüküremem ağzımdaki kanı 


güz noksan bir bitiş 

darmaduman bir yığını andırıyor 

kenarları tütsülenmiş bir yankı gibi  

gidip geliyor 

bazen alçak canımın zemininde 

bazense öyle yüksek yetişemiyorum 

sunuyorum kendimden ne varsa 

Tanrıdan dilediğim kör kurşun göz hizamda