Azizler uykuda hala.

Sonsuz bir perdenin aralığında,

Ne gelen var ne giden.

Bu gece sindirilmiş uykusuzluğun en acı kıyısında.



Sarhoş oldum, sarhoş oldum yine.

En insafsız anların boşluğunda.

Azizler uyuyor hala

Dürten yok artık hakikati,

Herkes şeytanın şefkatimsi koynunda.



Doğdum, doğdum en felaketinde asrın.

Geçen her zaman bin pişmanlık,

Yolumun ucunda yanlış yere vuruyor aydınlık.

günahım, sevgim, cehennemin sinsi rüyasında.

Azizler uykuda hala.



Sensiz yaşamıyordu mevsimler.

Ve sensiz yanmıyordu gözlerim gözlerine.

Bir dolambaçta her aranan,

Güneş vurduğunda,

Güneş battığında,

Azizler uykudaydı hala.



Kitap dolusu yığın yığın sırtlamış aklın perişanlığı.

Öfkeyle uyananların hükmettiği acizler dünyası.

Nerden geldiğimin belli olmadığı bir garipliğin sakıncalığı.

Yok kimse, yok dindirecek bu amansız sancıları

Azizler uykuda hala

Merhametim komada.



Değmez ne elemlerin busesi, ne yaralı bedenin yenisi,

Ne de olmayacakların hayali

Susuz ve bitkin yollarda yürüyor artık uyananların sefilliği.

Hangi vuku edişin özrü, bu kabahati ?

Kendimi bulamadan,

Kendimi susturamadan daha,

Hangi aşkın görünmezliği bu hangi acının sefaleti ?

Azizler sonsuz uykuda hala.

Virgüllerim sedefsiz boşlukta.