Bir inleme kopuyor gecenin tam ortasında
Kapılar ardı ardına kapanıyor
Prvasız günahlar gibi.
Bir ceset var şu unutulmuş sokakta
Sabaha doğru lambaların işaret ettiği,
Ruhsuz, çıplak duvarların dibinde.
Sabah ezanı tütüyor minarelerden
Cesede ninni oluyor birdenbire
Bir ölü var su sokağın sinesinde
Kim bilir kaç kere öldü yaşarken.
Şafak güneşi
Tırnaklarını geçiriyor artık ufuklara
Kunduralar bağırtıyor kaldırımları
Sokak adliye oluyor şimdi
Meraklı komşular sirene uyanıyor
Bu ölü kim bilir kimin neyi oluyor
Bana sorsalar kimsesiz
Esbabından belli;
Yamalı, eksik düğmeli bol bir ceket
Kısa duran pantolon
Kolt altına da sıkıştırdığı aciz bir kasket
Kanının başladığı yerde ise ihtiyar altıpatlar
Yürüdüğü yol boyu arkasında, Hansel ve Gretel'i hatırlatan kaçamak sigara izmaritleri
Ve şimdi kalın paltolu zengin abiler
Mercedes'lerle geldiler
Fakir, kimsesiz bu ölüyü morga yollayıp bir iki rapor yazıcaklar
Sonra boğaza karşı kahvaltı yapacaklar
Korkak demiyorum bu ölüye ne kadar demek istesem de
Kendini oyundan çıkaracak kadar cesur
Ona göre yaşaması en büyük kusur.
Yusuf Ali Tuğlu
2020-04-13T17:54:19+03:00Teşekkür ederim dikkat edeceğim. İlk satırlarda prvasız yazıyor o pervasız olacak. Oto düzeltme sağolsun. :)