Kapandı mı kapılar?

Artık rüzgar gelmiyor sesinden

Oysa çocuklar yanında büyür sanırdım

Bir köşede bir nasip tutardım

İyi niyet ekerdim ölüme yatkın teyzelere

Biçmezdim.


Kurudu ördüğün duvarların

İsmine Süleyman Peygamber dedim pervadan

Aştım da, geçtim de geri dönüp sığındım

Öyle devler, tılsımına düşman cadılar...

Benim aklımı kemirdiler kuşlarıyla

Gecelediler ürkülen her şeyi ayıp

Anneler çocuklarını uyuttu,

Süslenip cenazelere gittiler, nasıl?

Seni aradım sağda solda, ölümdür dedim.

Akıllandım sevmekten.


Koca bir sokak uyandı bir çapak günaydına

Belediye otobüslerine uykular bindi

Çarklar döndü, İstanbul:

Büyük müdür haftalık can pazarlarından


Senin varlığını hatırlatırdı bir zamanlar,

Raftaki roman, çatıdaki çanak,

Camekanda elbise ki vallahi sana olmazdı.

Ben ahvalini tuttum sokak satıcılarının

Cam macunları gibi koktu yolculuklar

Gitmeye meyil koymadılar.


...


Ben, senin dilinde bir şey unutmuş olmalıyım

Bir savurganlık, acele söylenen ihtiyaç gibi

Koymamıştım gönlümü sözüm geçerken

Böyle ummamıştım gidebilmeyi

Yahut alışıp sende kalmayı bilmezdim.


Yine de kısma sesini öz bildiğine

Senin gözlerinde bakışım var bırak kalsın

Bırak dünyayı başa sarsın da mesiha nefesler sürülsün yüzüne


....


Kapılar kapandı

Ben yuvamı unuttum aklımı şaşırmaktan

Anahtar sende kaldı.



Fotoğraf: Semi