bazen akşam olunca

manifaturacılar çarşısının vitrininde

duvar kağıdı bakan nişanlı çiftin

dünyalık saadetinin içine sıkışmışım gibi gelir

bilirim ki dünyalık saadetler geçicidir

hatta dünya bile geçicidir

nişan yüzükleri pırlantadan

veyahut gazoz kapağından olabilir

belki de demir dünyaya uzaydan gelmiştir

gerçi satürn halkasından da olsa 

nişan yüzükleri de geçicidir


gecenin uzağına uzattığım parmaklarım

babaannemin kestiği eriştelere benzedi

gecenin uzağına uzağ uzağ uzağ-nan parmaklarım

yapışmayan hamurlara özendi

işlek cadde hüznüne bandırdım kirpiklerimi

şimdi ilk biletle ve eski bir otobüsle

babaanneme yardıma gidiyorum

babaanneme erişte kesmeye gidiyorum

babaannemle bayram namazına kadar erişte keseceğiz

sağ çaprazımızda

dedemin askerlik fotoğrafıyla


manifaturacılar çarşısına akşam düşmüş

yokuş aşağı bayat pirinçler dökülmüş

nişanlı kız dükkanların önünde üşümüş

ilk bilet kalmamış bu üçüncüymüş

babaannem azık çantamı bile düşünmüş

şimdi köye babaannemle

erişte kesmeye gidiyorum

sırtımda gazoz kapakları

gazoz kapaklarından parmaklarımla

babaannemin eriştelerine benziyorum

duvarda dedemin askerlik fotoğrafı

babaannemin koynundaki

nişan yüzüğüne bakıyor