bir sevdam vardı, dilimin ucunda
kırılmış, serpilmiş, yorgun bir adam gibi
kırılmış da dayamış gözünü
umuda, kızına, oğluna
bir kapı ağzından bakar onların istikbaline
onlar yaşamın seyrine
yaşamın elleri bizim
etimizde
bir bıraksa kendini
yer gök paramparça
tüm hayatı sanki oğluyla kızı arasında
bu böyle bir sevda ki
bu böyle bir ezgi
o adam, elleri cebinde
yıkılmaz bir dağ gibi gelip de dursa
evinde
oğluna, kızına görünmese hani
yine de yeterdi,
sadece elleri cebinde bir dağ
yıkılmaz, sarsılmaz koskoca bir adam
işte böyle benim sevdam
dilimin ucunda
geçerim kapının ağzına
-ellerim cebimde
sırtımı vermişim zamana-
tetikteyim
oğlumu, kızımı seyretmekteyim
Nisan - 2017