Aç pencereyi, anlat içim
anlat derdin neyse, bırak taşısın insanlar
Götürsünler senden uzak yerlere...
Aç pencereyi, bağır bağırabildiğin kadar
Toprak titresin üzerindeki tok devlerle
Duysun uyanan sağır komşular
Kulakları mühürlü senin çığlıklarına, anlat
Sıcak ekmek bölünmeden kahvaltılarında
Çocuklar yakalamadan güneşi avuçlarında
Anlat onlara içim, nasıl kor bir alev sardı odamı
Anlat, nasıl da yaşamaya debeleniyorsun kendince
Bir kıymık gibi görünemeyen kaygılar
Nasıl da batıyor tenime düşündükçe
Bağır onlara, sen uyumadan kimse uyumasın
Geceyi mayıştıran dürtüler gibi
Yalnızlık sadece benim yanımda bulunmasın
Bağır, çağır, bir şeyler yap içim
Soluk siyah bir nokta gibi yutacaksın yoksa
Varlığında gercekleşmemiş tüm günceleri...