Gecenin olmasını bekliyorum bugünlerde

Karanlığın gelmesini bekleyen gece hayvanları gibi

Biraz yarasa, biraz baykuş 

En iyi bu saatlerde avlıyorum kendimi

Hüzünlü bir ruha sahip olanlar

En iyi geceleri görürmüş 

Akşamın saatleri çöktüğünde üzerime, hızla bir acizlik geliyor

Sözcüklerimi en verimli kullandığım 

Acizliğimi en iyi gördüğüm zamandır akşamları

Güneşin doğduğunu gören gözlerim ise kaçırır bunları birer birer

İnsanın ait olduğu bir zaman dilimi mi vardır?

Eskiden olsa ayırırdım insanları 

Gündüz insanları ve gece insanları olmak üzere ikiye bölerdim.

Tıpkı kendime bir kulp bulmam gibi

İnsanlara da her zaman bir kulp bulmuşumdur.

Bugünlerde bir kulp bulmaya halim bile yok.

Çok bunaldığımda yollara atıyorum kendimi

Aslına bakarsan bir şeylerden kaçıyorumdur.

Kafam ağırlık yapıyor, dayanılmaz bir yük gibi hissettiriyor kendisini

Onu kesip öyle gitmek isterdim 

Sahi kafamı kessem biter mi bu işkence?

Yük olan duygularım, kalbim derdim bir zamanlar

O kadar ıssız o kadar kimsesiz ki 

Varsa bir yüreğim artık sesini bile duymaz oldum.

Sen olsan onu duyar mıydım acaba?

Bir ahenk katsan gönlüme, bahar gelse 

Şenlense bir anda ortalık, bir bayram havası oluşsa

Benimle oturup gün batımını izler miydin ki?

Tırnaklarım beyfendi, bugünler çok kırılmaya başladılar.

Tıpkı senin gibi; kendiliğinden tek tek kırılmaya başladılar 

Senin suskunluğunu, kendi duvarlarımı aşamıyorum artık.

Ne senin, ne benim isteğim var çözümler için.

Düğüm düğüm olmuş günlerimizi daha da çözülmesi güç haline getirdik.

Oysa bahanelerimiz öyle güzel geliyor ki

Birbirimize sarılmak yerine çözümsüzlüğümüze sarılıyoruz

Tıpkı yanlış insanlar gibi.


BÜŞRA AYÜLKÜ