Öldürdüğüm dostlarıma bakın hele!
Dağda kurt olup, baskın veriyor aklımın köylerine.
Daha doğmadan başını ezdiğim yılanlar,
Baş ezmeyi öğretir olmuşlar.
Sırtımı dayadığım dağlar,
Günü gelince ağırlık oldu sırtıma,
Aşk diye bildiğim, derme çatma ihanet,
Dost bildiğim, artık bilemediğim.
Gözüne sürme çektiğime bakın hele,
Kömür çalmayı öğretiyor bana ocaktan.
Gökler yarıldığında, yanıma koşan yarime bakın hele,
Dağları tepeleri aşacak gibi koşuyor üzerime.
Zaman, zaman diyip durma.
Zaman kirletmez balaca bir yüreği.
Ahmak eder mi zaman?
İhanete mi gebe kalmış zaman?
Nasıl oldu da, merhametini aldı yüreğinden,
Nece gün çattı ki, aldı aklını başından,
Taptığımız bir haktı,
Kula kul mu etti seni akıp giden zaman?
İnsan içinde olanı doğurur,
Seni gebe kılan kahpeliğin,
Hak bahşetmemiş sana şerefi,
Bir garip zaman sana neylesin?