Ve evet. İşte oradasın
Hayatımın bir kenarında
Engin denizlerimin kumsallarında
Uzanmışsın hiç garip değilmiş gibi
Tuhaf, hiç duymamıştım
ve kullanmamıştım da bu kelimeyi
"Sevgili"
Bir çocuğun kaçırılması gibi, öyle korktum
Sözler verdim geceleri
Ağzımı kendi kanımla mühürledim
Dökülmesin diye dudaklarımdan
Zihnimin tüm kapılarını kilitledim duyguya dair
Kalbimi iğdişledim sevgiye dair
Tüm ilişkilerimi koparıp attım insana dair
Çarklarımı durdurdum çelik gövdemde kalmasın diye umut yaşamaya dair
İnan bana, öyle korktum
Ve evet, işte oradasın
Hiç bir şey bilmeden hakkımda
Öylece uzandın Engin denizlerimin kumsallarına
Hiç garip değilmiş gibi
İçimdeki betonlara kova kova su attın
belki bir filiz verir diye
Vermedi canım
İçim bir orman açtı sana
Hâla garip geliyor bana
Öylece dalabilmek sana
Ben kendi denizimin kuyruksuz balığıydım
Kendi denizimde bir başka balık varmış bilmiyordum
Çelik kalp de atarmış bilmiyordum
İnsan anlamadan da sevebilirmiş bilmiyordum
Öyle şeyler verdin ki bana kendinden
Öyle dikildi ki derime sana dair her şey
Ve şimdi ben, içimdeki sonsuz ormanla
Ve uçsuz bucaksız sahillerimle
Islak avuçlarınla çizdiğin
bir manzarayım "sevgilim"
Eski harabe bir evde
Çatlak bir duvara çivilenmiş bir manzara
Yalnız senin izlediğin bir manzara
E sıkıldın tabi, kendi çizdiğin, her ayrıntısını bildiğin bir resimden.
Sonra gittin.
Biraz sert çarpmadın mı kapıyı?
Çatlak büyüdü, çivi düştü, çerçevem kırıldı.
Bir zamanlar çok sevdiğin o resmin,
Artık boyaları bile küf tuttu.