XII
Ahdettim, bir melek bulup koparacağım kanatlarını,
Ahdettim, bir iblis yavrusu öldüreceğim bugün,
Bakalım daha nasıl sıralayacak bu varlıklar yalanlarını?
Bakalım Tanrı intikam almaya inecek mi o gün.
Daha yeni yeni kurtulmuşken öleyazmalardan,
Bir de seni mi gönderdi Tanrı kanat takıp?
Ben daha yeni almışken başımı, ve çekip gitmişken buradan,
Şimdi seninle mi savaşacağım aklımı kaçırıp?
Yeterince kaldım burada, hem ne hoş, tanıdım seni,
Serçeler çizdim ağaçlara, sevdin onları,
Kargalar çizdim; kayboldun, oysa beklemiştim onları da önemsemeni.
Ah, geldi işte külfet, sonrası sis, sonrası karanlık,
Geceleri söylenen şarkılar suskun, sen de öyle,
Ve bırakıp beni kendimle baş başa, toza döndün basit bir gerekçeyle.
XIV
Jiletler sakladım gözlerimde sana bakarken,
Sana bakarken güzeldi çünkü yeryüzü, yerin altı.
Gördüm de söylemedim kimseye seni her yerde görürken,
Gördüm ve çöktü içime yerleşikliği baki olan bir karartı.
Böcekler ezdim, kafalar kopardım bugün: Daha demin,
Bir millet aldım önüme ağlaya ağlaya yok ettim!
Uslanmadım, uzay boşluğundan iniş yaptı aklıma gözlerin,
Yalan yok, kabullendim: Sen değil, aklımdı aslında yok ettiğim!
Yolcu, bak, önünde bir ev, şimdi gir içeri istersen,
Ya da dön tersine, başla adımlamaya haritasız,
Heyhat, bulamazsın evini bu dünyada nereye gidersen.
Yolcu, sen değil miydin ayaklarını koparan?
Gel de bul şimdi yönünü bu kara parçasında,
Bulamazsan üzülme sakın, üzülmek insan işidir sahte gözyaşları dünyasında.
XVI
Yürüdüm yürüdüm, sapaklar bitmedi bir türlü,
Dönemeçlerden döndüm, şaşırdım yolumu.
Asfalt yuttum, betonlar çiğnedim kömürlü,
Alevden izini sildim yollardan, getirdim sonumu.
Beni görsen anlardın: Mahzundu içim kandan suratıma rağmen,
Ve paslı insanlar taşıyordum içimde yıllar boyu cilalanmamış.
Beni görsen anlardın, eminim, anlardın beni görsen,
Gülerdi gün, gülerdi gece, sen ise henüz yasaklanmamış...
Şimdi kırıp attığın kemiklerimden bir bina dikeceğim göğü delmek için:
Yücelip kendime doğru atlayacağım oradan diğer benlere,
Atlayacağım yeniden doğup, atlayacağım yeniden ölmek için.
Dua etme bana, en güzeline sen layık ol, dileme adıma,
Ben saf eziyet ve azaplarla kanıtladım, tasarladım kendimi,
Bu yüzdendir, utanıp sıkılmadan kan ve kirle süslüyorum şiirimi.
Ayşe Eser
2022-03-23T12:44:38+03:00Bir mahzun aşk üçlemesi galiba. Veya adına aşk denilen kendine dönük, kırık, beklenmedik bir umut yeşermesi neticesinde yeniden var kılınan bir öfke... Çok güzeldi.
Mısra Ergök
2022-03-22T04:38:25+03:00Uzun soluklu bir şiirdi…