Ve ben bunu anladım: yalnızlık paylaşmadıkça çoğalırmış. Belki de bu yüzden etrafım yalnız, yorgun, yavan insanlarla doldu. İnsanları kadın ve erkek, güzel ve çirkin, iyi ve kötü gibi hep ikiye ayırmışlar. Bunların hiçbiri doğru değildir aslında. İllaki insanları ayırmak istiyorsanız, yalnız ve mutsuz olarak ayırın. Mesela, yalnız insanlar güven duygusunu kaybetmiş, sevilmiş fakat terk edilmiş, aldatılmış hatta harcanmış insanlar olsun. Mutsuz insanlar ise kendini hiçbir yere ait hissetmeyen, birinin onu seveceğine inancını yitirmiş ve sevgiye muhtaç insanlar olsun. Mesela güzellik yarışmaları yerine yalnızlık yarışmaları yapılsa, en yalnızımızı seçsek. Şenlikler yapılsa, konserler verilse mesela; herkesin ağlayarak dans ettiği mutsuzlar konseri. Sayısı milyonları hatta milyarları aşan yalnızlar ve mutsuzlar ordusu olarak dünyaya hükmetsek, hiç sevilmemiş ve hayatını yalnız yaşamış insanlardan daha merhametli ve daha düşünceli kimse yoktur. Fakat içinde bulunduğumuz sistem ve yaşam tarzı bizleri Tanrı'nın yarattığı eksik ve kusurlu kullar olarak tanımlamakta. Bizler eksik veya kusurlu değil, yalnız ve mutsuzlarız. Ben yalnızlığımı paylaştım, umarım sayımız giderek azalır.