Çatlamış dudaklarımdan, 

Çürüyen nefesimi azat ediyorum.

Ellerim yaşantım kadar kirli, 

Zihnim olmadığı kadar karışık.

Gece,

Biraz daha karanlık... 


Kulağımı tırmalayan bir baykuşun pervasız çığlığına mürit ediyorum nefesimi. 

Her çığlığına itaat ediyor bedenim,

Günahlarımla yeşerttiğim darağacına astığım çocukluğum… 

Kimse bilmeyecek ne için astığımı.

Kimse bilmeyecek çocukluğumu boğduğum tuzlu yastığımı.


İnanmayacaksınız tarafsız yayınlanan gazete manşetlerine.

Lanetler savuracaksınız,

Çocukluğumun celladına.

Siyah kefen giymiş 

Çirkin cellada,

Masum cellada,

Cellada…