alışıyorum
sevmeye ve daha da önemlisi sevilmeye
gözlerine baktığımda ışıl ışıl parladıklarını görmeye
içtiğim her kadehin acıyla değil aşkla dolu olmasına
tereddüt etmeden dokunmaya
utanmadan soyunmaya
kahkahasına
saçmalıklarına
tenine
diline
doğrusuna ve yanlışına
yanından ayrıldığımda bir kaygı ele geçiriyor zihnimi
burnumdan ciğerlerime sızan zehirli bir duman gibi
ciğerlerimden de parmak uçlarıma kadar
kaplıyor tüm bedenimi
giderken bir parçam onda kalıyor
öyle elzem bir parça ki
ona dönene kadar kalbim düzgün çalışmıyor
olur da günün birinde
ona asla geri dönemez hale gelirsem
benden geriye ne kalır?
buna da alışırım, umuyorum
hayır hayır... biliyorum