Tozutmazlık antlaşmasından…

İşte bir sabah

Daha nasıl anlatsam

Namlusuz nam salmamış bir silah marşlar

Namusla karıştırılır aşk

Kırmızı bir elbise ve kaşlar alınmıştır içeri

Kişnedi der biri zamanın atı

Kasnağına bir kanamak daha işlendi

Sabıkasız koşularla

İşte her koşulda

İşte bir sabah

Uyanmadığında da hayat bela


Çav bella ağır ve yaşamakla çav bel-la

Çav bel-la çav çav çav

Elleri bağlanmamışsa

Annen tüm çocukları kovar

Meydanlar dolar ölü çiçeklerle giremezsin

Bir kurşunsun biliyorsun işte çatımda

Deler geçer ama daha fazla ilerleyemezsin


İzi kalır, ensem kalın der sayın devlet

Daha erken pişman mısın doğduğuna

Güneş yanla büyür, kütlene yan, bedenine yan

Her yanı işgal altında

Dayanmamış bir silah daha mı ele geçirildi

Zamana dayanmamış kurşunlarla

Ele mi geçirildi taç yaprakları

Açmaya cüret etmemiş selamsız çiçeklerin

Ele mi geçirildi aşkın tav dememiş yanı

Yani bir isyan değil miydi?

Bir insanın bir insan doğurması


Tozutmazlık antlaşmasından

Marşlara mı gitti aklın

Şahlanmamışsan

Yollara sürülmekle kandırılacaksın

Düşmanındır artık partizanlar

Özgürlük bir adım özgürlük uzak vedalardan