Belirlenmişler ve belirlenmemişler olarak bir ayrıma gidiyoruz. İki uçta olduğunu var sayarsak -1 yani henüz mevcut olmayan, uzamda noksan olan, 1 ise mevcut olanlara verilecektir. İkisinin ortasında var olan iki ortalı 0 gösterenini ise -0 ve +0 olarak düşüneceğiz. -1 var olmayan olarak var olma potansiyelini barındırırken, 0 ne tam anlamıyla vardır ne de yoktur lakin imlediği gösteren bağlamında hiçliğe daha yakındır. Belirlenmiş Olanlara 1, Belirlenmemiş Olanlara -1 diyeceğiz. -0 negatif anlama yakınken, +0’ı pozitife yakın düşüneceğiz neden böyle bir ayrıma gittiğimize ise daha sonra “değildir” ifadesini kullanmaya başladığımız esnada açıklayacağız.



Belirlenmiş Olan

0’dan başlayıp 1’e kadar ilerleyen dizide az ya da çok olarak var olan tüm gösterenlere belirlenmiş olanlar diyeceğiz. Adlandırılıp imlenmiş olan gösterenler belirlenmiş olan dizisinde yer alır henüz keşfedilmemiş var olanlar ise eksi düzleminde kuluçka döneminde beklemektedir, algı ile karşılaşmamış oluşu bakımından noksandır, yoksa var oluşunu sürdürmektedir.

Belirlenmiş Olanlar algının o anda ulaşabileceği maksimum sınırdan minimum düzeye dek 0,000…1 düzeninde sonsuza dek küçültebileceğimiz ve 0,999… düzeninde büyütebileceğimiz 1’den ve 0’dan farklı olarak değişkenlik gösteren sonsuz ifadelerdir. Minimum düzeyde belirlenmiş olana “Minima” ötekine ise “Maksima” diyeceğiz. . Maksima, hakkında en çok bilgiye sahip olduğumuzu var saydığımız gösterenlere verilen ad, somut ve soyut ayrımına henüz gitmedik. Orada olanlar (Dasein), belirlenmiş olanın parçasıdır. Belirlendiği için orada değildir, orada olduğu için belirlenmiştir. Her belirlenmiş olanda, belirlenmemiş bir yan vardır, dolayısıyla bir nesne, hem artı düzleminde hem de ekside var olabilir. 

İnsan algısında mantık ile ölçütlendirilmiş olan Şey’ler belirlenmiş olanlardır, düzen pozitife yakın iken kaos negatife yakındır. Şimdi oluşturmaya çalıştığımız birler düzeninde; tin birdir lakin iki olması imkansız olan olarak öznedir. 

 

İki: Mümkün mü?

Her şey birdir. İkide var olan iki tane 1 olduğundan dolayı ikide bir yitiş buluruz. Şey* oluşunu yitiriş, niteliğinden çok nicelik bir ifadeleme yöntemi buluruz. Birleşmek, iki bir için, İki oluştur.


*eğer metnin başında olmasaydı yine büyük harfle başlardı.


Belirlenmiş olan olarak 2’de bulduğumuz yitişin, aynı türden olmayan Şey’lerin toplamında ortaya çıkışı veya başkalıklarını artık yitirmiş ayniliklerin ifadesinde buluruz. Mümkün olsun ya da olmasın, iki vardır lakin bahsettiğimiz düzlemde henüz 1’e ulaşmış değiliz. O’nun sınırındayız, limitinde, eşiğindeyiz. Sonsuzluğa dek uzansa da hiçbir zaman varamayacağımız noktasında, noksanlığında ayrımlara gidiyoruz.