Ben kimim bilmiyorum. Sanırım benlik bu. Benlik değişim. Zamanı anlamamak ama zamanda, değişimi anlamak. Neyden ibaretim? Ne ile tanımlanabilirim? Bilmiyorum, binlerce sıfat içinde. Benim için benlik, emin olamamaktır o halde. Çünkü beynimiz yeni deneyimlerle sürekli değişiyor ve biz de sürekli dönüşüyoruz. Benliğim şu andadır bu sebeple. Şu an nasıl hissediyorsam, ne istiyorsam, hangi umutları barındırıyorsam içimde; ben buyum ve benliğim gelecekteki şu anlarda. 

Şu an hayal kuruyorum, benliğim hayallerden ibaret. Şu an müzik dinliyorum, milyonlarca şarkıdan bir tanesini seçmişim, o şarkıyım ben. Şu an yazı yazıyorum, birçok kelime içinden kağıda akanlardır benliğim ve gökyüzüne bakıyorum, kuşların uçmasını izleyerek derin bir nefes alıyorum, o nefesim ben. Evin önündeki çınar ağacına bakıyorum, bu mevsimde yapraklarının çoğunu dökmüş oluyor ama birkaç ay sonra yeni yaprakları çıkacak, yenilenmek ve korunmak için kopup giden yapraklarım ben. Karşımdaki manzaraya bakıyorum, bir dizi ev yığını. Gece olunca evlerden yansıyan ışıklar, görsel bir şölen sunuyor ama şu an gördüğüm bir karmaşa. Yani ben hem ışığım hem de karmaşa, insanım. Her duyguya gebeyim. 

Ben Aslı’yım. İleriki şu anların zemin noktası, geçmiş şu anların ise birikimi. Ölümsüz bir zeytin ağacıyım, hayat çizgimin ise bir noktası. 

Benliğime sevgiler ve şu anlara…