Sızımlayan gırtlaklardan

İçim etmemeye yeminli

Özerk, yudumlu mutluluklar.


Sızıntılar çitlenmiş

Göz kapaklarının değdiği her yere.

Galip hissi geliştirmeden

Yırtınmaların kor olduğu dünya.

Yemyeşil soluklar parmak uçlarından.

Kırık dişlerin eğerlerinden

Tutuklu oturaklıklar.


Uzamış ya artık yol

Kısalmış ya nefsi nefesin

Gibi takısını taktığın bütün boyunlar

Eğilmiş huzursuzlanan işgalci varlığına.


Dönmek için döngülere

Sinmek için yengilere

Ben


Soluğumu öfkelere borç verdim.

Bükeyli ağlaklıklar bilmeye görsün

Yaratım iğrençliği kifayet giymeden

Duruşmaya çıkar kansız anlara

Ben


Dikeldim geçmişime.

Seslerin soluğunu kesen gizem,

Ettiğimin boyunu kısaltan bir ben.

Hem istedim, yenildim.

Teessüflerin döngüsünü

Yaşamsız kısalmalara bildim.


Hep dediğimin tüm oluşunu

Hiç gibi bildim.

Kesik dinginlikler

Şimdinin şahını çarmıha germiş.

Sevmişin küskünlüğü

Dünden bir yarın sıyırıp

Küfrün silgisine


Geçişirken anlatıların kursağı

Edilgen gibi takısını

Yansımasından korkan

Tüm şeylere

Ellerimle ben giydirdim.

Ben!


Yumru yumru kısaldım.

Nefesim aksak tanımlı.

Yaşamım sivriltilmiş geçiyor.

Suskulardan azdırılmış bir ölmek geliyor.

Gazali fısıltılarla yansıtılmış

Bir bitmek biliyor

Ben.


18.03.2022


Fotoğraf: Joshua Fuller