Benim anneannem muazzam kadındı

Lacivert gözleri cin gibi parlayan

Boyu 1.50 ya var ya yok

Pamuk gibi akça pakça

Kilisli Berber Abdullah'ın

Güzelliği dillere destan

Pembe eşarplı iki kızının büyüğü

İstemeye yüz bulamazmış kimse

Zaten Abdullah dede biraz aksiymiş

Kimseyi yakıştırmazmış kızlarına

En son ele gitmesin diye

Nişanlamışlar teyzesinin oğluna

Anneannem hep gülerek anlatırdı

Dedemler istemeye geldiğinde

Hoş geldin ağabey deyip

Yapışmış dedemin eline

Annesi dirseğiyle dürtmüş

Kız ne abisi nişanlın o senin diye

Velhâsılı evlendirmişler dedemle

Gelinlikli bir fotoğrafı var siyah beyaz

Her gördüğümde içim sızlar

Öyle zârif öyle nârin öyle güzel ki

Ama benim hatrımdaki hâlinin

Bi' de kocaman sevimli göbüşü vardı

Kim bilir hangi hastalığından

Karaciğer, böbrek, şeker, troit, neyse ne

-Belki de okuyamayışı urdu içinde-


Benim anneannem liman gibi kadındı

Daha dört beş yaşımda bile tepem atınca

Kot jilemden bohça yapıp

Ayaklarımı yere vura vura tepinirdim

Beni anneanneme götürün diye

Kızlarına, özellikle anneme kök söktürürdü

Beni sıcak suyla yıkamaya bile kıyamazdı

Anneanne büyüdüm ben, yorulma derdim

Yorulmuyorum ki hem sen büyüyünce

Ben de küçücük bi' ihtiyar olunca

Sen de beni yıkarsın ödeşiriz, derdi

Nasip oldu, gözlerim cam kırığı dolu

Defalarca yıkadım seni hastayken

-Çok yalvardım beni gasilhaneye almadılar

affet anneanne-


Benim anneannem hâlden anlar kadındı

Çok severdi beni yine de çekinirdim bazen

Mesela canım fındık kreması çekti

Burada ne yazıyor anneanne, derdim

Üşenmez içindekileri tek tek okurdu

Sonra böyle olmaz ki deyip

Kocaman bir dilim hazırlardı

Kreması ekmeğinden kalın

Annem kadar severdim onu

-Her iki anlamda-

Saatlerce annemi çekiştirirdik

Hele ergenlik zamanlarımda

O anan hep oğlunu koruyor, derdi

İçim soğurdu, rahatlardım

Aklım erince anladım

Hepsi yalnız hissetmeyeyim diyeymiş

Bi' keresinde bana çok kötü bi' şey oldu

Annem küçük diye kardeşimi bırakamadı

Beni anneannem karakola götürdü

Ellerimi öpüp anlat polis abilerine dedi

Bazı zehirli yaraları kiminle paylaşırsan

En yakının o olurmuş belki o yüzden

Bana benden yakındı anneannem

-Üzülmüyorum artık dağıttım zehrimi

merak etme anneanne-


Benim anneannem çok akıllı kadındı

Üniversite sınavına çalışırken sorardım

Anneanne falanca ülkenin başkenti neresi

Filanca boğaz nerede, şu kimin eseri diye

Bilmeyene sorsan doktora yapmış derdi

Hâlbuki ilkokul üçte babası almış okuldan

Kız kısmına yeter bu kadar deyip

Köyün muhtarı gelip yalvarmış

Okutun bu kızı akıllıdır, öğretmen olur diye

Yoook demiş Berber Abdullah

Okuyup da başımıza orospu mu olsun?

Yoook demiş karısı hem zaten evin işi çok

Coğrafya kaderdir derler ya hah öyle işte

Okusam öğretmen olurdum, olmadı

Anan defteri kalemi değil kocayı seçti

Teyzenin de aklı fikri gezmede

Ama sen oku öğretmen ol e mi kızım, derdi

-Hayalini seve seve gururla gerçekleştirip öğretmen oldum ben anneanne-


Benim anneannem becerikli kadındı

Pişirdiği tabak tabak yenilir,

Diktiği yıllarca giyilir cinsinden

O minicik elleriyle bir çarşaf katlardı

Sanki üç kere ütülenmiş gibi

Kimsenin yaptığı işi beğenmez

Bana gözleri ışıl ışıl hep aferin, derdi

Siz de kadın mısınız diye kızardı

En çok da annemle teyzeme

Kendisi Almanya'da işçiyken böyle miymiş

Saçları yapılı, elleri manikürlü,

Her güne kendi diktiği başka entarisi

Evinin yemeği, temizliği,

Kocasının, çocuğunun üstü başı

Her şeyi dört dörtlükmüş

- Ben bunların hiçbiri olamadım sana lâyık değilim anneanne-


Benim anneannem çilekeş kadındı

Dedemle evlenip Almanya'ya gitmiş

Annemi doğurup getirmiş yedi yaşına

Sonra ırkçılık var, ezilmesin diye

Türkiye'de kayınvalidesine bırakmış

Kocası çapkın, hovarda, kumarbaz

Zaten çalışmayı da pek sevmez

Birikim yapalım çocuklar rahat etsin deyip

Yıllarca hem çalışıp hem hasretlik çekmiş

Sonra hayırsız oğlu doğunca

Çocuklar bi' orada bi' burada olmaz deyip

Kesin dönüş yolu görünmüş Türkiye'ye

Bi' gelmiş ki yıllarca gönderdikleri parayla

Kayınbiraderi ev almış ama kendine

Dedem dönmeyip birkaç yıl daha kalmış

Anneannemin derdi biter mi

Annesiyle kayınvalidesi çekişir durur

Sanki kardeş değil de düşmanlar

Bir de iki çocuk birbirinden zor

Büyük kız beni niye bıraktın öfkesinde

Oğlan yaramaz mı yaramaz

Bir ara dedem dönecek olmuş

Kan Merkezin'den bir ev almışlar

İki de taksi plakası tam oh diyecekken

Tarih 1978 filan, 12 Eylül'e gebe

Kan Merkezi de olayların göbeğinde

Annemi okulda rehin almışlar

Kapıya bombacı dayanmış

Karşıdaki kız yurdundan gözlerinin önünde

Bir genç kızı camdan atmışlar

Daha neler neler...

Ama çetin cevizdi anneannem

Teyzeme hamileyken sancısı tutmuş

1980 Şubat'ın 25'i

Binip arabaya yola çıkmışlar ama nafile

Girdikleri her sokakta bi' yasak

Durdurmuşlar buradan geçemezsiniz

Dedem el mahkum diğer yola

Orada da bir başka grubun yasağı derken

Üçüncüde inmiş anneannem arabadan

Yapışmış eli silahlı adamın yakasına

Ya bırakırsın gideriz ya da ben şimdi burada doğururum ebesi de sen olursun diye

Adam ebe olmayı yedirememiş kendine ki

Varıp gidip hastaneye yetişmişler

Anneannem doğurmuş tekne kazıntısını

Çağla gözlü, mızmız bi' kız ve kalbi delik

Sonra bir süre de onunla uğraşmışlar

Almanya-Türkiye arası ameliyatlar falan

Dedem de dönünce bi' varlık bi' yokluk

Öyle böyle geçen nice zaman

Büyük kızı gelin olacağım dermiş hep

Oynaşmayı bildiğinden değil hiç bilmediğinden

Öyle güzel ve soğukmuş ki mavi gözleri

Pek de huysuzmuş, dil pabuç kadar

Kimse yanaşamazmış yanına

Anneannem diz çöküp yalvarmış

Kocanın kökü mü kurudu önce oku diye

-Hikâyenin bu kısmını inkâr eder annem

Kendince sebepleri varmış onun da-

Neyse nişanlamışlar daha on yedisinde

Uymayınca atmışlar nişanı

Sonra bir başkasıyla nişanlamışlar

Kız anlamış yine olmayacak ama

İkinciye nişan atılmaz el âlem ne der deyip Mutsuzluğunu göre göre evlendirmişler

Çok iyi bir insan, çok iyi bir baba ama

Ruh aksiyiz babanla der annem bu yüzden

Sonra ben doğmuşum

Mutsuz evliliğin nöbetçi kurtarıcısı(!)

Anneannem adı Şimâl olsun

Hem yön göstersin hem aydınlatsın demiş

Kırmamışlar, iyi ki de öyle olmuş

Adım emanetindir, ezdirmem kimseye

Ben daha yaşımı yeni görürken

Annem önce verem olmuş sonra kürtaj

Anneannem aylarca bakmış

Hem kuzusuna hem kuzusunun kuzusuna

Oğlu çok pısırık ve tembeldi

Evlenirse düzelir dedi eş dost

Memleketli bilmem kimin bilmem nesini

Cümleten toplanıp görmeye gittik

Densiz bi' eniştemiz vardı isteyiverdi kızı

Sözden dönmek ayıp olur deyip

Biricik oğlunu da yalnışlıkla evlendirdi

Karısını düşman başına dilemem

Yedi mahalleye rezil ederler insanı

Kavgası dövüşü hiç bitmedi

Arsızlık, hırsızlık ne ararsan bunlarda

En son öyle çamura bulandılar ki

Anneannem bile affedemedi oğlunu

Küçük kızı çok güzeldi

Akrabalar da fazlasıyla fesat

Ne yaptıysa laf söz oldu

Gece gibi saçları, çağla gözleriyle

Mahallenin tüm delikanlıları peşinde

Anneannem bilmem hangi sebepten

Yine yatarken bilmem hangi hastanede

Almanya'dan arkadaşları ziyarete geldiler

Yanlarında oğulları teyzemle yaşıt

Bi' zaman sonra nişanladılar

Tekne kazıntısını o hoş ve boş oğlana

Gel gör oğlan hem kıskanç hem hadsiz

Bi' gün kızı hırpalayıp dövmeye kalktı

Babam görüp bundan koca olmaz, dedi

Anneannem sayardı büyük damadını

Kızı seviyorum deyince bi' şans daha verdi

Ama oğlan kukla, anası kuklacı

Dediğim dedik tüm ailenin ipleri elinde

Nişan gününe karar vermek için toplanıp

Tartışmayla hastanelerde biten yemekler

Neticede olmadı o iş, attılar nişanı

Oğlan hem kahroldu hem kızın başına belâ

Tehditlerinin ardı arkası kesilmedi

Askerden geleyim kaçıracağım seni diye

Korktu çağla gözlü tekne kazıntısı

Anneannem and olsun düğününü yaparım

Daha da giremezsin bu eve demişti

Oğlan askerden dönmeden çare gerek

İlk isteyenin ailesi için iyi insanlar dediler

Kız da kurtuluş sayıp kabul etti nişanladılar

Sonra fark etti ki herif ayyaşın teki

İkâmet İstanbul olsa da el âlem ne der

Malum soy ağacı bizim oralar

Göz göre göre üçüncü mutsuz evlilik

Hepsine hatta daha da fazlasına dayandı

Eski topraktı bedeni de ruhu da

Ama oğlunun hainliği yıktı anneannemi

Biz cümleten o kansızı defterden sildik

Ama anneannem yarasıyla kavruldu durdu

Hatta bi' bayram anneme dedi ki

N'olur bana kızmayın o benim evlâdım

Ölse mezar taşına sarılırdım

O kadarcık bile tesellisi yok derdimin

-O kansız ardından benim annem yoktu dedi

iyi ki o günleri görmedin anneanne-


Benim anneannem huysuz kadındı

Bi' gün yoğun bakımda pijama istedi

Annem teyzem pürtelâş alıp götürdü

Kıyamet kopmuş, bunun önü düğmeli

Siz hiç gördünüz mü böyle giydiğimi diye

Yine başka bir gün hastanede

Dedem başında pervane olurken

Hemşire amca ne güzel seviyor seni, demiş

Bir susmuş, iki susmuş, üçüncü de patlamış

Bakacak tabii zamanında o bana neler etti

Bilmeden konuşma hanım kızım diye

Bi' gün yine huysuzluğu üstünde

Hiçbirinizi sevmiyorum diye tutturmuş

Annem anlattı, o zaman üniversitedeydim

Aradım anneannemi böyle demişsin diye

Sordum sırayla dedemi seviyor musun

Yok ne seveceğim onu dedi

Annemi? Yok. Teyzemi? Yok.

Beni? Seni ve kardeşini seviyorum dedi.

Şakaydı biliyorum ama hoşuma gitmişti

Anneannemin en çok anneme nazı geçerdi

Çok kaprisliydi minik sultanımız ama

Annem bi' kere isyan etmedi

Galiba anneannemin çileli ömrünün ödülü

Benim annemdi.

-Ben annemin olduğu gibi iyi bir evlat olamadım, galiba hamurum uygun değil anneanne-


Benim anneannem çok komik kadındı

Hoş, ailenin diğer kadınları da öyledir

Hepsi bahtsız olduğu kadar eğlenceli

Annem ben doğduğumda çok ağlamış

Bizim ailenin kadınlarının yüzü gülmez

Bahtsız yavrum çok mutsuz olacak diye

Bahtsızlık, mutsuzluk kısmını bilemem de

Yüzümüzün gülmediği külliyen yalan

Hem çok lezzetli güleriz

Hem de güldüğümüzden çok güldürürüz

Galiba acıyı ne kadar sindirirse

Mizahı o kadar gelişiyor insanın

Neyse burası anlatılmaz yaşanır

Komik kadınlardı anneannem ve kader şürekâsı

-Ben de öyleyim, morali bozulan gülmeye bana geliyor anneanne, sanki padişah soytarısıyım-


Benim anneannem bilge kadındı

Biraz da kurnaz ve politikti diyebiliriz

Bi' gün konu nereden geldiyse

Batılı kadınla Anadolu kadınını kıyaslıyoruz

Dedi ki kadının bi' akıllısı vardır bi' de aptalı

Aptal olan akıllı olduğunu zanneder

Her ortamda üstünlük kurmaya çalışır

Erkeğini de canından bezdirir

Çenesi çok çalışır ama cazgırlığından

Fikrinin hükmü olmaz

Akıllı kadın, akıllı olduğunu bilir

Aptala müdahâle etmez sadece izler

Erkeğine "sensin" der, doğru bildiğini okur

Tatlı dillidir sözünü dinletir

Fikrinin hükmü fermandır

-O gün anladım neden kader hariç herkese

her dediğini yaptırırdın anneanne-


Benim anneannem mucize kadındı

Bunu diyen ben değilim doktorları

Bi' hastalığının tedavisi, diğerinin sebebi

Yılın belli olmayan uzun zamanlarını

Farklı hastanelerin farklı servislerinde

Geçirmeyi kanıksamıştık hepimiz

Neticede anneannemdi işte

Birkaç hafta yatar çıkar, ne var ki

O kadar yakınındayken bile ölümün

Hiçbirimizin aklına gelmezdi sen de bi' gün...


Hayatımın en yoktan zamanları

Daha kötü ne olabilir dedikçe

Daha kötüsü selamsız yıkılmış üstüme

Boğazıma kadar borca batmışım

Durduk yere işsiz kalmışım

En güvendiğim yüzüme gülüp çelmeyi takmış

Üç yıllık ilişkim cam fanus gibi elimde patlamış

Ama senin hastaneye yatman zararsız bi' klişe

O yüzden hastanede olduğunu bile bile

O gün senin yanına gelmeyip onun yanına gittim.

Nasıl olsa nöbeti devralmaya geleceğiz

Hem zaten sana bi' şey olmaz diye acele etmedim

Yıllarca bunun için suçladım kendimi

N'olur affet anneanne böyle olacağını bilseydim

Her adım için bir yıl feda etmem gerekse bile

Gözümü kırpmaz son nefesimle sana gelirdim.

Nöbet sırası bize gelince annemle yola çıktık

Hastaneye varmak üzereyken teyzem aradı

Hüngür hüngür ağlıyor yetişin diye

Röntgene indirirken fenalaşmışsın

Teyzeme tutunmuşsun beni bırakma diye

Doktorlar seni geri döndürmeye çalışırken

Kapı aralığından izlemiş teyzem, dehşetle

Anneciğimin kaburgalarını kırdılar

Canı çok acımıştır diye ağlıyordu

Ben tam da o gün nefret ettim

Senin manzarasını sevdiğin o hastaneden

Saatler gibi geçti dakikalar çıkarttılar seni

Durumun stabilmiş ama başka hastaneye sevk!

Sonrası on gün ölüm kalım savaşı

İlk günler iyiydin hatta üçüncü gün göz kırptın

Üstüne iki kalp krizi daha geçirdin

Yine döndün ama ikinciden sonra uyanmadın

Kapıda bekleyen bir kadın bir gün anneme dedi ki

"Kardeş burası son durak buradan çıkış yok"

Ne aptalca ne demek anneannem çıkmayacakmış

Günler geçiyordu ve sen uyanmıyordun

Günde sadece iki kere iki kişi girebiliyordu yanına

Bedenin soğuyordu ve ben ısıtamıyordum

Doktor dedi ki artık uyansa bile hasar büyük

Konuşamayabilir, yürüyemeyebilir, felç olabilir.

Ben bin yıl senin yerine konuşsam,

Seni sırtımda taşısam, sana baksam

Bana zerre ağır gelmezdi, inan

Ama sen dayanamazdın, çok mutsuz olurdun

O gün hayatımın en zor kararını verip büyüdüm

Ve artık uyanma uyu diye dua etmeye başladım

Sense ısrarla direndin, gitmiyordun ve kalmıyordun

Halamla yanına geldik, çıkardım maskeyi

Buz tutmuş ellerini öpüp kokladım doyamadım

Tek ders sınavımın sonucu açıklanmıştı fısıldadım

-Mezun oldum ben anneanne-

Halam o kansızın bir vesikalığını getirmiş

Yastığının altına iliştirdi elleri titreye titreye

Bak oğlun da geldi huzurlu uyu artık dedi.


Sonra eve döndük dedem de bizde

Sofraya oturacağız ekmek yok

Bakkala gittim döndüğümde annem kapıda

Elinde telefon yüzünde öksüz kız çocuğu

Anneannen dedi sus sus dedim şimdilik unut!

Dedeme söyleme önce yemeğini yesin ilacını içsin

Annem sürekli bir bahaneyle mutfağa kaçıp durdu

Sanki hiçbir şey olmamış gibi sofrada şen şakrak

Dedemin lokmalarını güle oynaya sayıyorum

Sanki az önce ruhumun bir parçası ölmemiş gibi

Dedem ilacını içtikten sonra annem geldi

Baba dedi sadece

Yapma be yapma be kızım, dedi dedem

Sarılıp ağladılar.

Ben onlar evden çıkana kadar taş kesmiş gibiydim

Kapı kapandı ben ondan sonra...


Ertesi gün seni gasilhanede kapıdan gördüm

Uyuyor gibiydin yüzün akça pakça.

Cenazen çok kalabalıktı.

Seni toprağın altında öyle karanlık öyle yalnız

Nasıl bırakabildik aklım almadı.

Sonra eve dönüp yedi gün yedi gece

Geleni gideni tıka basa yedirip içirdik

Nasıl korkuttuysan bizi plastik tabak kullanmadık

Tam sana layık porselen tabaklarda dört dörtlük

Cenaze yemeği.


Benim anneannem unutulmaz kadındır

Buraları bırakıp gideli tam 7 yıl oldu

7 gün kadar çabuk 70 yıl kadar hasretli geçti

Ve ben haziranlardan nefret ettim

Hepimizin yarası aynı, sarmaktan vazgeçtik

Sakın üzülme, seni hep sana yakışır anıyoruz

Ne zaman adın geçse ıslansa gözlerimiz

İçimdeki padişah soytarısını serbest bırakıyorum

Yanaklarımız sırılsıklam kahkahalarla bitiriyoruz

Ne kadındı ama deyip seni çok özlüyoruz.

İyi ki tanıdım seni ve iyi ki öyle sevdik birbirimizi

Ne zaman iyi bir şey yapsam ya da yaşasam

Bu senin için diyorum güldüğünü hissediyorum

Benim anneannem benden çok benimdi.


-Bak güneş batıyor işte bir gün daha yakınız-