Yoktu, yoksuldu
Şehrin ışıkları altında daha bir kara
Alacakaranlığında daha bir sıska
Daha bir kuruydu
Yoksuldu baştan ayağa
Kaçamak ve sağanak bir çift gözdü
Vurdu
Belli ki ağır belli ki sancıydı yaşamak
Tepeden tırnağa
Yoksulluğu, insanlığı bir köşeye savurdu
Benimse
Yok yok, benden çok önce
Sayısız yoksul gülüşleri vardı onların
Kaçamak bakışların yani
Kaçamak yaşamların
Köşe bucak utanması
Köşe bucak arları vardı
Ki yokluk, yoksulluktan okşanasıydı kirli saçları
Ah!
Bir boşalıp yağsa
Tozunu toprağını attırsa
Her daim başındaki yüklü, gri bulutlar
Akıtsa kaşının kirpiğinin tuzunu
İçinin alevini yıkasa
Bitecek tuzlu ve ıslak kirpiklerin tasası
Çünkü ot bitmez çoraklarladır kavgası
Yeşile doğru yağmaktır bütün çabası
Biliyor musun yoksul gülüşlerin sebebini
Sıtma tutmuş gecelerin titreyişi var ardında
Sen ki gülmek sanırsın baktığında
Dişlerini kırarcasına sıkmak çenesini
Saklamak kavruk ve eskimiş tenini
Benimse
Her sıtmalı gecenin ayaza vurmuş sabahında
Yanağına yol yapmış yaş izi olanlarla
Belli belirsiz bir acı gülüş belirir dudağımda
Görsel: https://tr.pinterest.com/pin/415175659411993194/
Can
2024-04-02T23:08:48+03:00Teşekkürler:))
Keziban Okman
2024-04-02T22:47:18+03:00🤍🪄