Alıp da eline kalemi

Ay tepedeyken

Ve dolunayken

Mehtabı odanı doldururken

Tatlı bir meltem gelir

Sayfalarını uçurur

Yaz, durma diyerekten

Rüzgar bedeninde duyumsanır

Yazma ihtiyacı, kurşununda

Temasın baş döndürücülüğü

Duyumsamayacak yer

Kalmayana dek

Yutar bedenini

Duyumsayamaz olur

Anti-beyaz yakımsanır

Işıldayan gözlerle

Işık prizmadan kırılır

Tam da tepedeyken ay

Mehtabı da odana dolarken

Bembeyaz da olmuşken

Anti-beyazın,

Yutma zamanı gelmiştir ;

Beyazı,

Siyahı,

Ve griyi.


Kaplamışken dört yanını

Bilinen üç boyutunu

Anti-beyazın yakıcı parlaklığı

Gri anlamsızlaşır,

Siyah küser,

Beyaz sessiz kalır.

Elleri tutacak kimse kalmaz.

Tebessümle zaten hiç ısıtılmaz

Yaşlı, büzüşmüş mor kahır

Geriye bir tek yok kalır