Vızz, vızz... Vızır vızır. Labirentin içinde kaybolmuş gibi havada dolanıp duruyor. Duvarlara çarpıp sekmiş gibi ani hamlelerde bulunuyor. Vızz, vızz... Vızır vızır.

Kafamın tepesinde başımın leşe dönmüş etini yemeye çalışıyor. Kulaklarıma fısıldıyor en büyük sırrını. Vızz, vızz... Vızır vızır. 


Herkesten kaçıp geldim evime. Kendimden de kaçmak istercesine sessizce durdum. Çıtımı ve soluğumu çıkartmadan. Sonra bu çıktı. Vızz, vızz... Vızır vızır.

Cam açık değildi kaç gündür. Perdeler bile örtülüydü. Kapağı açık duran klozetten çıktı sanki. Havlumda kuruladı kanatlarını. Sonra vızz vızz... Vızır vızır.

Sormayacağım hiçbir yaratıcıya bir sineği neden yarattığını. Belli işte: Eylemi düşünmek olan insanı hareketsiz bırakmak. Düşünmekten değil düşünmek isterken düşünememekten çıldırtmak. Sessizliği ulaşılmaz kılmak. Vızz vızz... 


Düşündükçe artıyor sinekler sanki. Başımın eti leşe dönüşüyor gittikçe. Kafamın tepesinde vızır vızır. Vızz...


Onu öldüreceğim. Suç ve Ceza kitabındaki kahramanın bir sineği öldürünce de aynı pişmanlığı yaşayıp yaşamayacağını düşüneceğim. Çünkü aynı yazar söylemiş: odamdaki örümceği öldürmemeliymişim, beni kendisiyle bir arkadaş, bir ev arkadaşı sanabilirmiş. 

Onlardan da var. Örümceklerden. Alt ve üst kirpiklerime ağlarını örerler. Neden bilmem. Belki de uzun zamandır kimseye sevgiyle bakmadığımdan. 

Ama onları öldürmeyeceğim. Örümcekleri. Arkadaşı sanıyorlar beni. İhanet etmeyeceğim, kapatmayacağım bile gözlerimi. 


Vızz vızz... Vızır vızır. Elimde sımsıkı tuttuğum, sinekleri öldürmek için yapılan raketi ona doğru savurdukça arttırıyor ani hamlelerini. Kızmış gibi ihanetime "Vızzzzzz!" diyor. Vızvız vızır vızır. 


Onu öldüreceğim. Ne böcek ne sinek ilacı var evimde. Daha önce hiçbir haşere görmemiştim duvarlarda, yerlerde ve havada. Taşınalı ne kadar olmuştu ki? Daha açılmayan kolilerim var kenarda. Belki de oradan çıkıp kurtuldu bu... Vızzz! 


Onu öldüreceğim! Elimdeki deodorantı ona doğru... Fısss! Ani bir hamle... VıZz! 

Belki de ona iyimser yaklaşmalıyım. Perdeyi ve camları açmalı, ardından su döküp "Hoşça kal," demeliyim. Sevgilimin bana yaptığı gibi. Ne kadar iyimser olmaya çalışsa da tüm vedalar, aslında her insan bir sinek gibi çıkıyor hayatından. Ama bu çıkamıyor. VızZ, vIZz... 

"Hoşça kal." Gitmiyor. Benim gibi. Kalmak istiyor. Git. Gitmen gerekiyor. Bu dört duvarın arasında uçmak yerine açık havada süzül güzelce. Bir sinekten kuş gibi hareket etmesini beklememeliyim belki. Belki de onu aşağılamamalıyım bir kuş gibi gökyüzünü arzulamıyor diye. Uçuyor işte. Başımın etinin leşinde. Vızz, vızz... Vızır vızır. Sessiz olsa benimle kalmasına izin vereceğim. Bir de yerli yersiz tenime konmasa. 


Onu öldüreceğim! Kahve fincanımın üstüne konarak tüm hayatımı yerle bir etti! Onu öldüreceğim ama beni bulup yakalamamaları için cesedini lime lime edecek ve farklı yerlere gömeceğim. Sonra da başımdaki kapüşonu hiç çıkartmayacağım. Vızz, vızz... Vızır vızır. 


Bir sineği öldürmek bir insanı öldürmekten daha zormuş. Onu öldürebileceğim aletler çok kısıtlı. Keskin bir bıçak, bir ip, bir yastık, sinsi bir hap, belki testere ya da kötü bir söz... İşe yaramaz.

Ve ben yoruldum. Bir sineği nasıl öldüreceğimi, evimden nasıl çıkartacağımı düşünmekten. Başka bir odaya geçip kapıyı kapatabilir, hatta kilitleyebilirim ama bu evin başka bir odası yok. Bir kutu içindeyim. Evsizlerden tek farkım yalnızca altımda değil etrafımda da kartonların yer alması. 


VIZZZZZZ! VIZZZZ! Vızır vızır...


Onu öldüremeyeceğim. Açık kalan camımdan içeri giren daha bir sürü sinek var. Onları öldüremeyeceğim. Vızz vızz... Vızır vızır. Vızz! Belki ben de vızıldamaya başlarım. Vızır vızır. Vızıltı. Sigara molası. Kafam için. Ya da "siktir et her şeyi" sigarası. Hiçbir şey için. Yaktım. İçiyorum. İnce bir duman yükseliyor, yükseliyor... Derin birkaç nefes. Sigaradan. Sadece sigaradan. Sanki sigara içmediğim zamanlar nefesimi tutuyorum. Derin birkaç nefes daha. Vızz vızz... Panik halinde uçuşuyorlar. Dumanaltı olmuş evden kaçmak için bir çıkış yolu arıyorlar. Bak, diyorum kendime. Bir sinek bile kanatlarının yıpranmasını istemiyor. Birkaç nefes daha sonra yeni bir sigara. Çakmağın gazı bitti mi bitecek mi telaşı. Artık dumanların arasındayım. Gelmiyor sineklerin vızıltısı kulağıma. Bak, diyorum kendime. Bu kadar kolaymış onları kovmak. Zaten sevgilim de sevmezdi sigaramın kokusunu. Hayatıma giren hiçbir insan sevmezdi tenime sinmiş kokuyu. Bak. Bu kadarmış. Kokular, insanlardan daha kalıcıymış.



Vızz vızz... Vızıltı.