Uzun zaman olmuştu ellerim kalem tutmayı bırakalı
Birden bir cemren belirdi göz pınarlarında ruhumun
Aklım asi, kalbim ve bedenim ise tutsaktı
Yeni bir günün sabahı olduğunu insan uyurken anlardı
Şimdi bin fersahtan kokun dağılıyor rüzgarlarla dağ eteklerine
Binlerce sözcüğün her biri tekrar ve tekrar yazılıyor kağıdıma
Muhtaç olduğumu hatırlıyorum aşk ile yanan kalbine
Üşüyen bir yetim gibi yollarını gözlüyorum senin yine...
Ey, aşk denizinde boğulan aşkın en kudretli silahtarı
Kaç aşığı daha çekeceksin karanlık bağrına
Benim ve şairlerin ellerinde kalem artık kırıldı
Unutma kağıdıma damlayan mürekkep ile sımsıcak kanı
Düşlerim senin çehren ile gecelerini aydınlatır seven ruhların
Tanrıya söz verilmişti bezm-i elest’te ben seni oradan hatırlarım
Şimdi baktığım yıldız, ay ve insanlığın ne zalim olduğunu
Seni seven biri daha olursa ancak o zaman hatırlarım...