sana nasıl dokunsam ki bilmiyorum


uzaksın yakınsın 

yanar gibisin püfür püfür 

ellerin ellerimle akıyor bir yerlere.


ama benim değilsin.


nasıl öpüşürüz ki şimdi bilmiyorum.

evin nerede soy adın neydi 

yaşın bir iki fazlaysa iyi

ama benziyorsun 

eskiden sevdiğim birine

benzemiyorsun şimdi istediğime. 

sende bir şeyler farklı bir şeyler yitik 

eksik kalan ödevlerime benziyor 

sesin 

cismin 

diye garip bir kelime kullanmalıyım.

kullanmalıyım ikimizden bir çamuru

heykele doğru oluşturmalıyım.


seni nasıl sevsem ki bilmiyorum şimdi.


azalan renklerimle coşturuyorum kendimi

babam duysa kesin bir tokat daha 

babam duymazsa da bir tokat daha 

ama tokattan daha ne midir kötüsü ?

tokatsız kalmak .


babanın gözyaşları acıtınca seni 

dersin evet 

dayak cennetten çıkma.

cennettedir çünkü yalnızca acısızlık

acısızlık yani yarasızlık değil

ağrıkesiciden olma bir yer

belki tanrıyapma saraylar 

yani duyumsuz kalınca gidilen yere 

cennet denir.

daha nasıl izah edeyim bilmiyorum.


seninle şimdi şöyle nasıl uyusak ki 

bilmiyorum.


özlüyorum seni hiç görmedim.

seviyorum da duymadım sesini.

kollarını n’olur omzuma at

saçların boynuma n’olur değsin.

nasıl yürürürsek öyle uçacak kuşlar.


nasıl tanışırız ki şimdi bilemedim.