Sen şimdi dumanlı bir namluyu

gözlerinden tanır gibisin.

yetmez ellerinin bitmeyen sancısı

her yüreğine giden, yolsa

varlığın yokluğundan yoksun.

gönlümün en sıcak odasıdır geçmiş

kim kaldıysa bıçağını sırtımda unutan

insanlığın tazeliğindedir cahillik.

"bende bugün bir demirciyim ve ufku eritirim durmadan"

bayat bir zafer bulmak için

arar yıllarca ne aradığını unutan.

Ve nefes almak isterse insan

mutlak uzaklaşmalı sığ kalabalıklardan

yetmez,

yetmez!

telgraf çekmeli

ses tellerim kopana kadar.

ne kadar çok bakarsan yüzüne

o kadar çok görürdün göğü

ve ne kadar çok baktıysam yüzüne

o kadar çok gördüm

karanlığı

savaşı

yokluğu ve aşkı.

Sen bana tutunma

omuz yok başımı koyacak

kendimden başka

biliyorum

yarım dumanlı bir namluyu,

dağıttığında göğüs kafesimden içeri

ellerin kalmış ellerini al

ben kırgınlığı saçlarımdan

sen gözlerimden tanır gibisin.