Bilir misin

Koltuğun yerini değiştirdim

Yeni, hep almamı istediğin

Kıyafetler aldım kendime

Bıyık bıraktım, sevmezdin.

Uzadı, oturdu iyice yüzüme

Sensizlik hissinin

Bedenime oturması gibi.


Bilir misin

Vazgeçtim gitmekten

Kalmayı seçtim

Masamın yerini değiştirdim

Ders çalışıyorum genelde

Alt komşuyla ilerlettim sohbeti

Kargoları ona bırakıyorum artık

Malum sana gelemiyor


Bilir misin

Biriyle buluşmaya gittim

Heyecanımı, ona yönelttim

Elim yüzüme bulaştı sonra

Tüm heyecanlarım hüsranda buluştu


Bilir misin

Paylaşıyorum artık şiirlerimi

Korkarak tabii

O değişmez zaten

En iyi sen bilirsin


Bilir misin

Yeni kalemler aldım kendime

Seninkilerin yerini tutmadı

Ya koyu, kalın

Ya çabuk tükenen

Senin kaleminle yazıyorum hala

Senin kaleminle yaşıyorum


Bilir misin

Sigara içiyorum bazı bazı

Bu şiiri sana yazdığıma da aldırma lütfen

Seni gördüğümde

Tepetaklak olmuyorum artık

Veya karnıma bir yumruk

Atılmıyor, alıştım.

Keşkem de kalmadı

Mutluyum senin için

Kozandan çıkmış gibisin

Yanındaki sakalsız çocuk

Yanına gelip, gülen, seni güldüren

İyi birine benziyor

Dalarsın umarım hayata


Bilir misin

Daha fazla film izliyorum artık

Yalnız izlemek

Senle izlemekten daha keyifli

İtiraf etmeliyim

Sokakları gezmek de öyle

Kitap okumak da


Bilir misin

Her ne kadar

Çekmemiş görünsem de acı

Çektim bir hayli

Haddime değil kıyaslamak

Bir umut, görünmek belki


Bilir misin

Dudağının, dudağımda ıslanışı

Beynimin, suyu çekilip de

Kurusa dahi ateşi

Unutamayacağım anlar silsilesi

Sigarayla, kurutmaya çalışıyorum

Aşkla öpüşen dudağımı öldürerek

Sıcak teninde, sarılıp

Birbirimizde kaybolmayı

Unutayım istiyorum.

Haksızlık çünkü bu yaptığın

Yeni dudaklara, vücutlara.


Bilir misin

Önceleri nereye baksam, oradaydın

Yürüdüğümüz sokakta

Kaçındığımız kahvede

Sırasında beklediğimiz otobüste

Noksan artık bu anılar, kuruttum.

Çoğu an ki

Hıçkıra hıçkıra ağlayıp

Derin sessizliklere gömülüp

Artık bitmeli dediğim anlar

Alevi sönmeyen

Bir yangın gibi

İşte bu anlar sönmüyor.

Sensizliğin gözyaşları

Bu yangını söndürmüyor.


Bilir misin

Yine de

Bunca aleve rağmen

Uyumak çok zor.

Çoğu gece sarılacağıma sana

Uyuşturdum alkolle kendimi

Çift kişilik yatağımdaki

Diğer, senin yattığın yastığı, kuruttum.

Uyanmalara çare bulamadım

Kalkamıyorum artık anında yataktan

Sevdiğin krep kurudu içimde

Sebep bulunmuyor kalkmalara


Bilir misin

Girmiyorum eskisi kadar mutfağa

Belki dostlar gelirse

Yeme iştahın eksik soframda

Yapma arzum doymuyor


Bilir misin

Boşluğun dolmuyor

Kalemin bitmediği gibi

Sarılmak, öpmek, koklamak

Dolmuyor.

Dolduramıyorum iki koca yılı

Sarıldığın yerlerim boş.


Bilir misin

Belki de en acısı

Bu boşluk

Yanındayken oluştu.

Yavaş yavaş kuruttuk birbirimizi

Aşkın ateşinde kavrulduk

Yok ettik kendimizi


Bilir misin

Dolmayacak bir boşluk bu

Olmayacak duaya amin

Eksiğiz işte

Ne senli ne sensiz.


Boşluğumla sev beni

Boşluğunu göreyim

Sarayım, doldurmadan

Doldurmayacaksam, niye sarayım ki?

Dolacağına kandığımdan değil

Kokunu duyayım

Yanağım, yanağına değsin

Dans edelim iyi kötü

Günlerden perşembe olsun

Sövelim çıkarken merdivenleri

El ele inip yokuşu

Çorbamızı içip

Hayalini kurduğun gemilere bakalım

Boşluklarımızla

Dolsun diye değil

Yaşam işte elimizde olan

Yaşayalım diye