Hiç hissetmediler ne kadar kırgın olduğumu. Cenaze taşıyor gibi ölü bir ruh taşıyorum içimde. Köşeye geçmiş, bacaklarını yüzüne kadar çekmiş, yüzünü duvara dönmüş küçük bir çocuk gibi ağlayasım geliyor, bilmiyorsun. Durup duruken dolan gözlerim, titreyen sesim, başımı öne eğişim, kimseyle konuşmak istemeyişim, gözlerimi duvara dikiyorum, bilmiyorsun. Seni unutmadım. Unutmayı hiç denemedim bile. Onlarca şiir yazdım, bilmiyorsun. Kaç geceyi sabah, kaç sabahı gece edemedim, bilmiyorsun. Neye üzgün, kırgın olduğumu anlayamazsın, bilmiyorsun. Seni kırk kez sordular bana. Bilmiyorum dedim, bilmiyorsun. Sen gözlerimde ki umuttun, bilmiyorsun. Zaten sen hiçbir şeyi bilmiyordun ki bunu mu bileceksin?