Buz kafes, nefeslerim dahi ürkek

Gerektiğinden, düşünürsen eğer

Yamalarından yakınılan tarihlerle

Sessiz afetler yakarken birbirini

Sözlerim ufalandı kum vaktinde

Kimse bunu bilmedi, savrulmadım

Zaman hiç geçmedi

Üstü örtüldü kemikle, yanılmadım

Her çağa bir azı dişi emanet edildi

Ben saçarken etimi göz göre göre

Müdür göğüsleri yuvaydı nişanlara

Bu zafer onlarla anılmamalı

Bu zafer sahipsizdir ki

Hiçbir ipek aklayamaz bunca ayıbı

Çatırdayarak selam veren her ele

Bir anıt dikilmez derler, masraftır

Başka aleme kovdukları teraziden

Huzur umarlar, büsbütün kayıptır


Taş duvar, dualarım göçük altında

İma var yankılarda, ihmal sanılan

Her avuntuda bir kasıt yatıyor

Ekmekten arta kalan her bir tuğla

Ve bu doymak bilmez, nankör

Mezar gecekondumu kuşatıyor

Ancak bu kayboluş sayılmaz

Çatlaklardan damla damla sızan

İncecik bir umut tenimi dişliyor

Yağmurlar es geçsin beni şimdilik

Yarın elbet sıyrılıp bu çemberden

Ezgisine yeni bir çeşni sunacağım

Başımı özgürce göğe uzatacağım

Nefes alacağım, özgürce