Sabah soğuk mu ilk ısırığı alacak yüzümden yoksa güneş mi, kararsız bir mesele var ortada. Bekleyiş ve sürekli erken uyanmak zorunda olmak... Günlüklere üç beş kelime süzülmüş baldan sözlerden başka neye yarıyor yaşamak? Elbette bir adamın temassız ödeme yaparken yaşadığı ekonomik özgürlük kadar sahici olamayacak hiçbir şey. Kar yağmasını beklemek, karın erimesini beklemek, havanın serinlemesini beklemek, onu beklemek, çocuk beklemek, ölümü beklemek, beklemek ha beklemek. Yok mu bir dur demek? Bir ara uzunca susmak lazım geliyor. Bağnazların yanında durdukça aydınların demlediği çayı sevesim gelmiyor. Battıkça batan bir mesele var ortada. Tabi ki de nefes alamamak.