Olmazların olabilirliğinde asılı kalmak
Yahut olurların olamadığını görüp
Gül gibi solmak
Adımız batsın
Ne mum alevi gibi dimdik durduk
Ne gazete kağıdı gibi sararıp solduk
Biz kanımızdan vererek canımızdan olduk
Amenna
Yaşıyoruz hergün ölerek
Ve her gün iyiyim diyerek
Kalbinin ısınmadığı cana can demek
Bize göre değildir
Elini tuttuğun herkes bir değildir
Göğüs kafesini açtığın
Avucuna yüreğini bıraktığın
Aynı uyandığın sabahlar bile aynı değildir
Bir histerik körlük vuku bulmuştur
ışıklar yanarken herşey karanlık
Kilometrelerce sonsuzluk varken
Yolumuza tuğla döşemişler
İnandık
İnandık bize yazdıkları tükenmez yalanlara
Varabilmek için bir büyülü manzaraya
Katlanmak gerekliymiş
derin tümseklere ve yüksek dağlara
Amenna
Kıymetsiz bir devrin içine doğmuşuz
Bir lokma ekmek için
İki yudum su için
Kör talihimize razı olmuşuz
Gökten düştüğümüz çaresizliğin içinde
İki el bir çift göz uğruna kaybolmuşuz
Adına başarmak dedikleri
Dipsiz bir denizde boğulmuşuz
Ödülümüz altındır dostlar,
Altınsa bir avuç toprak
Kazandık...