Bu sessiz gecenin kucağındayım.
Sonlarımın başında,
Satırlara yazılmış,
Fısıltılardaki çığlıklarlayım.
Keşkelerimin sonsuzluğu,
Kimse için bir anlam ifade etmeyen hayatım,
Sevgisizliğin tutsağı kalbim.
Arkamdan gelenler,
Kadim soruyu bilenler, söyleyin;
Duyulamayan sözlerim ne ifade ederler?
Varlığını dilediğim ilahi bir adalet,
Belki birazcık merhamet...
Ellerim boşlukta,
Tutan olmadığından.
Gözlerim yanıp sönen ateşte,
Tavanımda asılı duran.
Ödenmemiş, aslında var olmamış sahte borçlar,
Bütün anlamsız emek ve uğraşlar,
Kısa geçilmiş rüyalar,
Tıkanmış nefesler,
Aklarla dolmuş gözler,
Dönmekten yorgun başım,
Yastığa gömülü odam,
Sanki bağımsızım şu dünyadan.
Kurumuş, çatlamış dudaklarım,
Son umutlarımı yoklarım.
Anılarımı anımsarım anbean,
Annemleyim, bana tüm varlığıyla sarılan.
Mezarında bir çiçekle beklemekteyim, onun için
Ondan sonraki hayallerim,
Aşkım ve canparelerim...
Onların özlemiyle yanar içim,
Birbirimizden kopuşumuzun ertesinde
Ağlarken şimdiye dönmekteyim.
Plakta son eski bir melodiyi duyar gibiyim.
Evet evet, sanırım ölmekteyim.
Yine de demek isterim:
Sizin içindi her şey,
Olmasanız da yanımda,
Evlatlarım...
Son nefes alışımda,
Umarım sizi koklarım.
Halit Yusuf Genç
2020-07-30T16:27:37+03:00Değerli yorumunuz için çok teşekkürler :)
Berk Bekin
2020-07-30T16:05:27+03:00Bu biçimde yazılıp bentlere ayrılmayan şiirlerde genelde kafiye ya da konunun kesintisiz devamı gibi kaygılar fazlalaştığından monotonluk hali alır fakat sizin şiiriniz iyi işlenmiş, stabil kalıp baymıyor aksine oldukça sürükleyici. Okurken göze batan hiçbir kısımla karşılaşmadım. Anlatmak istenene zaten diyecek yok. Kaleminize sağlık