Rüzgarla savrulan bir benlik,

kasımpatıların arasına saklanan son nefes verişe bulaşıyor.

harflerin anlamını yitirmesine şaşıyorum.

çok sonra fark ediyorum yitenin aslında ben olduğumu.

anlamım var mıydı,

bir çocuğun gülücüğü kadar?


Hayatın anlamını aramakla lanetlenmiş ruhumda,

notalardan bir bulutsu medeniyeti kuruyorum.

mavi seslere sığınmış yağmur damlaları yağıyor.

bir bedene kaç yağmur damlası sığdırabilirsin Gaia?

 

Lotuslar sararken Uranüs'ü,

bir senfoni huzuru hissediyorum içimde.

viyolanın tellerine dokunan sonsuz ve kıymettar eller.

bir notaya ne kadar acı sığdırabilirsin?

 

Kaç tane Lactea Vita sığdırabilirsin evrene Afrodit?

Suryalar beyaz tenini yakmadan,

Daphne gibi kaç Apollo'dan.