Bir çocuğun gözlerini giydim gözlerime,

Kalbi duran bir çocuğun hayallerini alıp

Okşadım, sevdim, taştan yüreğimde.

O çocuğun hayallerini sırtladım bu gece,

Gökyüzü hiç güldürmedi beni bu kadar,

Yazın kokusu henüz anlamsızdı onun için,

Kış soğuğu ise büyük bir denklem,

Oturdum ağladım. Kalktım, yine ağladım.

Bir çocuğun yüreğini giydirdim yüreğime,

Öyle tatlı, öyle narin, öyle saftı ki üzerinde,

O an tüm insanlar güvenilir geldi gözlerime,

Şimdi kurduğum hayalleri, kuramam kırkımda,

Delice koşmak, delice eğlenmek, delice oynamak,

Ve dahası için büyümek istedim, bu yaşımda...

Bir çocuğun saçlarını giydirdim saçlarıma,

Delice okşanma isteği ve aynalara bakmak,

Tek teli düşmemiştir, tararken, parmakları arasından,

Bakıyorum da, anılar defterine bakıyorum da,

Kancığın teki işte hayat, kopup gitti başkalarının parmakları

Arasından, ardından acı bir ağlama hıçkırıklarla arkadaş.

Bir çocuğu giydim üzerime bugün,

Mutlu bir aile çizdim pastel boyalar ile,

Bir roket uzaya çıkan içinde astronotu ile,

Bir salıncak, bir oyuncak araba,

Ve bir hayal yarattım, parlayan gözlerim giderken uykuya.

Gözlerim dolu dolu şimdi efendiler,

Dolu dolu gözlerim,

Çıkardı yüreğim üzerindekileri.

Küfrettim dünyaya, küfrettim varoluşa,

Küfrettim hayata, küfrettim hepsine,

Efendiler, ölümü giydirdiler bir çocuğa...