Birbiri ucuna eklenen sigaralar aydınlatır mı geceyi?

Sen, benden düştüğünden beri geçen zaman diliminde

korku ve dehşet ile yaşarken tüm olan biteni

başıma gelen ve açıklanamaz hadisenin kusursuzluğu

ile doğurabilir miyim bir karanlığın aydınlığını?


Sonra kedileri görmeye gideceğiz beraber,

gözlerinden yıldızları doğuran büyülü canlılar

aksaklıklar nedeniyle buluşamadığımız gün dönümlerini,

askıya alacağız hatırlamada ve hep birmişiz gibi

coşkuyla açılacağız denizin engin sularına

senden önce ne oldu bilmeyeceğim,

benden önce ne oldu bilmeyeceksin,

bir sandala oturmuş gibi dizlerin dizlerimde

güneş henüz yeni batarken ve

kızıllığını bırakırken gökyüzüne

mavi gözlerinde bulacağım Tanrı'yı.


Şimdilik sigaramı tutuşturacak ve titreyen ellerimin

seni arayan haline gülümseyeceğim

üzümde ve sana benzeyen her şey gibi

bir ülkenin devrimi gibi

yeni doğmuş bir çağın güzelliğinde

yine seni bulacağım

ölümü öldüreceğim günün birinde

sana olan aşkımı kazıyacağım bileklerime.


Bitmedi diyeceğim, bitmedi

anlatacağım daha gözlerin için

ve dudağında bir kıpırtı olabilmek için bir anlığına,

bir başlangıç olan sonda bulacağız birbirimizi,

Bir zamanlar bıçağımı bilediğim ve Tanrı bellediğim

musibeti atacağım başımdan,

meğer Ben'mişim cevabı tüm kötülüğümün

aynadan yansıyan ve gördüğüm isimsizlik

geceyarıları kabusuymuşum kendimin

yepyeni bir Tanrı doğuracağım gözlerinden

okuyabilmek için yazılmamış olanı.


Birlikte yok olacağız,

lakin mühim olmayacak var oluşumuz süresince,

buruşan ellerimize gülümseyeceğiz,

doğurduğumuz Dünya'yı seyre dalacağız

biz, bir devrim gibi bizleşeceğiz,

barış içinde ve sevgiyle

el ele toprağa karışacağız

ya da bir denize savrulacak küllerimiz,

bir ağaç olmak isteyeceğiz beraber

kökleri evrenin sırlarına uzanan

bir kuş olmak isteyeceğiz beraber

istencimiz öyle güçlü olacak ki,

Aşıklar doğuracağız Dünya'ya

sadece gözlerin gözlerime değdiğinde.